Onları sanatı kumandanlıktır.
İstanbul
Böylece Türkiye'ye vardık. Türkiye'de Kandiye'dekinden daha fazla kilise bulunduğunu görmekten fena halde şaşkınlığa düştüm. Kimi Yunanca, kimi Latince, daha başkaları Ermenice olarak bakire Meryem'e serbestçe dua eden ve Muhammed'e lanet okuyan sayısız keşiş gördüm
-Bu Türkler ne iyi insanlar! diye haykırdım.
İngiliz Kralı Giyom: "Türklere karşı onur taslanmaz." demiştir. Bu söz, malını satmak isteyen bir bezirgan tarafından söylenirse belki hoşa gider ama şeref denilen ,nesneye kıskançlıkla bağlı bir hükümdara bilmem nasıl yaraşır!
Boğdanlılar Türklerden memnundular; çünkü Türkün zulmü, yalnız kodamanlara karşıdır. Halka sataşan olmaz. Oysa, Moskofların idaresi insanlığa yakışmayacak derecede kabaydı .Rus yabaniliğinden bir o kadar bıkkın olan Eflaklılar da Türkleri seviyorlardı.
İnsan zekasına üç şey etki eder: İKLİM, HÜKÜMET ve DİN.
Bu biraz ağır olmuş
Papa, Türklere savaş açmak bahanesiyle bütün Hristiyan ülkelerinde, 'göz yumma' anlamına gelen 'endüljanslar' çıkartıp satmaya başladı. Denebilir ki bunları alanların gerek kendileri, gerekse akraba ve dostları cehennem azabından kurtulmuş olacaklardı. Bu satışların istekle karşılanması o zamanki anlayışın bir örneğidir. Buna kimse şaşmadı. Her yerde satış gişeleri açıldı. En çok satışlar meyhanelerde oluyordu. Kahinler, çiftçiler, mutemetler para kazanıyorlardı. Papa, kendi payına düşen kardan bir kısmını kız kardeşine verdi . Buna da ses çıkaran olmadı.
Kahinler, pazar yerlerinde: "Bu endüljanslardan alanlar, Hazreti Meryem'in ırzına da geçseler yine de ceza görmeyecekler!" diye bağırdıkları zaman, halk onları dindarlıkla dinliyordu.
Bu hikaye bizde Nasreddin Hoca’ya atfedilir
Hamdi Kermani adında bir şair, Timurlenk ve bazı saray adamlarıyla bir hamamda bulunurken, bunlardan her birine değer biçmek yolunda bir mizah oyunu açılmış. Şair, Timurlenk'e: 'Tahminimce siz otuz beş akçe edersiniz." demiş. Büyük Han: "Üstümdeki peştamal o kadar eder." deyince, Hamdi: "Onu da hesaba kattım." cevabını vermiş.
araplar, ilk halifeler zamanında Küçük Asya'yı ele geçirmişlerdi. Sonra Türkmenler onları kovdular.
"Büyük İskender'den çok önce, Asya'yı defalarca soyguna uğratan Avrupa'mızda adım adım tozu dumana katan onlardır. Moğollar adı altında Asya'yı, Hunlar ve Türkmenler adı ile de Arabistan, Suriye ve Avrupa'nın büyük bir kesimini sindirip, ta Roma'ya kadar gelen yine onlardır."
Sultan'ın emirleri gizli verilir ve sessizce yerine getirilir.
Sözünü geçirmeyi ve istemesini bilen bir tek adamın ne yüksek gücü vardır.
...Kutsal Tanrı uğruna memleket ateşe verildi.
Rusların bütün varlıkları soygunla, yağma ile edindikleri küçük bir miktar para ve erzaktan ibaretti.
Alışkanlık, insanlar üzerinde öyle etkilidir ki bilmedikleri şeylere kolayca ısınmazlar. Yetenek ve zeka pek zor gelişmekte kalmayıp engeller karşısında çabucak söner.