Bedlam’
Beklenenin aksine, akıl hastaneleri gitgide büyüdü ve iyileştirilemeyen hastalarla tıka basa doldu. Edinilen bu ilk hastalarla adeta “delilik müzeleri” oluşturuldu.
Sayfa 94Kitabı okudu
Diseksiyon’
Bu, nihayetinde, genellikle mezar hırsızlığı ama bazen de cinayet gibi yasadışı yollardan kadavra sağlayan bir yeraltı ticaretinin başlamasına yol açtı.
Sayfa 51Kitabı okudu
"Üniversitelerin sunduğu pahalı ve uzun eğitimle hekimlerin gururla taşıdıkları centilmenlik statüsü de var oldu."
"Hasta ile doktor görüşmesi kendine özgü davranış kurallarına sahiptir ve yakınlaşmayı gerektirir."
"din adamları hastaları kabul eder ve hastalıkları hastaların anlattıkları rüyalar temelinde yorumlardı. Bu rüyalar, muhtemelen, uyku örüntülerini bozdukları kuşku götürmeyen kutsal yılanların varlığından etkilenmekteydi."
"Çözüm kolaydı: temizlik. Pislik, hastalığa neden olmaktaydı; temizlik ise onu önlemekteydi."
Steteskopun icadı’
Fransız Lanennec’in ilk stetoskopu, genç, kilolu bir kadının göğüs seslerini dinlemek istediği ama görgü kuralları kulağını doğrudan doğruya kadının göğsüne yaslamasına izin vermediği için kullandığı, sıkıca rulo yapılmış bir defterden başkası değildi.
Sayfa 75Kitabı okudu
"Bilimin ırk, din, ulus ya da cinsiyet engellerini aştığı, uluslararası ve nesnel olduğu kabul edilmekteydi (ve edilmektedir)."
Kutsal Hastalık’
Sara, kutsal sayılmaktaydı çünkü nöbetler dramatikti: Bilinç kaybına, ağızda köpürmeye ve kasların (mesanenin ve büzgen kontrolünün) gevşemesine yol açmaktaydı.
Sayfa 21Kitabı okudu
İlaçlar ne kadar harika olursa olsun, "önlemenin tedaviden daha iyi olduğu" hala gerçekliğini koruyor.
Sayfa 251 - Aylak KitapKitabı okudu
"Paris hastanelerinde ölüm oranı çok yüksekti ve o sıralarda hastaneler bazen 'ölümün kapısı' olarak görülmekteydi."
"Batı obezite ve hareketsiz hayat tarzlarıyla savalırken, dünyanın büyük kısmı yeterli yiyecek bulabilme telaşındadır."
"İnsan vücudunun muhtelem şekilde evrimleşmiş bir mekanizma olduğu ve tıbbın ancak nadiren doğa kadar başarılı olduğu, zalim bir gerçektir."
"Sağlığa önem verilmekteydi ve insanlar bunun için para ödemeye hazırdı.
Bu, her türden hırslı (ya da dürüst olmayan) hekimin tıbbi pazarda bir mevkiye ulaşmaya çalışabileceği anlamına gelmekteydi."
"çoğu 'sahte hekim' bilindik ve geleneksel olana itimat etmeyi tercih etmiş ve neleri vaat edeceklerine ya da mal ve hizmetlerine nasıl müşteri arayacaklarına karar verirken kurnazlıkla bundan yarar sağlamışlardı."