Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uçsuz bucaksız suları, enginlerdeki açık denizi, çivit rengi sonsuz olasılıklar bilinmezliğini düşündüler; mercan kayalıklardan gelen uğultuları, fısıltıları dinlediler sessizce.
Şimdi küçüklerin de sesi yükselmişti. Hem kendi kişisel acılarını anımsıyorlar, hem de evrensel bir acıya katılıyorlardı belki.
Reklam
Yan yana yürüdüler. Ayrı ayrı yaşantıları, ayrı ayrı duyguları olan iki kıta gibiydiler; bir ilişki kurulamıyordu aralarında.
İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Her yolu kendin bulmak zorunda olduğun ve çoğu zaman ayağını nereye bastığına dikkat etmen gerektiği böyle bir yerde yaşamanın, onu ne denli bezdirdiğini anlayıvermişti.
İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Birinden korkunca ondan nefret edersiniz ama boyuna da düşünüp durursunuz onu. Kendi kendinizi aldatırsınız; aslında kötü değildir dersiniz. Ama onu görünce, tıpkı nefes darlığına tutulmuş gibi olursunuz, soluk alamazsınız.
Dünya, ne olduğu bilinen dünya, yasalara uyan dünya kaymak üzereydi. Eskiden şu vardı,bu vardı; ama şimdi...
Reklam
Bir yanda avlanmanın, her şeyi önceden tasarlamanın, yabansı sevinçlerin, ustaca davranışların pırıl pırıl dünyası vardı. Bir yanda da, özlemlerin, yenilgiye uğrayan sağduyunun dünyası.
“Toplantılar! Amma da bayılırız toplantılara! Tanrının günü toplantı olsun. Günde iki kez toplantı olsun. Konuşup duralım…” Dönüp dirseğine yaslandı: “Bahse girerim ki, şimdi denizkabuğunu öttürsem, koşa koşa gelirler hemen. Hepimiz ağırbaşlı haller takınırız. Biri kalkıp der ki, bir jet uçağı yapalım, ya da bir denizaltı, ya da bir TV alıcısı. Toplantı bittikten sonra, beş dakika çalışırlar, sonra gene basıp giderler ya da ava çıkarlar.”
Sayfa 57 - RalphKitabı okuyor
Sessiz bir keder heykeliydi ilkin; ama sonra, denizkabuğunun gürültüsünü andıran sürekli bir ağıt yükseldi.
Korkunun olmadığını da biliyorum.” Domuzcuk durakladı: “Ancak...” Ralph, tedirginlik içinde kıpırdadı: “Ancak ne?” “Ancak insanlardan korkmadığımız sürece.”
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.