Gece inmiş şehre...
Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi.
Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler,
Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü ?
"Gece inmiş şehre Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi. Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü?"
"Bence biz aşık oluyoruz meleğim. Hatta bence ben sana aşık oldum. Orada, sahnede. Sen siyah bir meleğin, duru güzelliğini üstünde taşıyarak sahneye çıktığın o gece ben aşık oldum. Gözlerime bakarak çalmanı dilediğini hatırlıyorum."
İçimin vadilerinde kış kıyamet;
Rüzgarlar biteviye
Yavrusunu yitiren kurdu sesleniyor.
Ve ay her gece
Gümüşi bir yalnızlığı anlatmak için
Doğuyor sanki öylece.
İçimin dağlarında askerler
Sırtlarını kayalara vermişler
Beklemekteler.
Yaptıkları, pusatlarını elden geçirmek sadece
Bir de, arada bir
Ellerini alınlarına götürerek
Ufku gözetlemek.
İçimin dağlarını duman basmış:
Ağaçların dalları bir o yana bir bu yana
Ve yapraklar ve kuşlar birbirine karışmış;
Savruluyorlar gökyüzüne
Ve onlara ve hareket eden her şeye inat
Sonbaharla birlikte efkar
Demir atmış içimin derinliklerine.
Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, isteklerine göre, Torah, İnciller ve Kur’an’ın içinden, ihtiyaçlarına göre beyazı ve siyahı, gece ve gündüzü, erdem ve erdemsizliği doğrulayacak malzeme bulurlar.
Bazen yaralı bir kuş olursunuz ummadığınız bir kapıda
Gündüz kaçtığınız, gece sığındığınız dağınık bir yuvaya benzer.
Bazen hayat tüm çelişkisiyle vurur yumruğunu göğsünüze
Hayat en çok yalnızken yakalar kendi içinize olan o munis yolcuğunuzu
Kızdığınız şeye sevda duyarsınız bazen,
Gözlerinizde durur sevdanızın çelişkili korkusu..
Bazen baba olmak geçer aklınızdan babanıza
Ne de olsa bütün babalar önce çocuktu…