İnsanoğlu farkına -kesin olarak- ne zaman vardı bilinmez fakat varolduğu zamandan günümüze her daim bir strateji uyguladığı su götürmez gerçekliktir. Çünkü insanoğlunun olduğu yerde savaş, savaşın olduğu yerde de bir strateji vardır. İnsanlar buna tarihin farklı evrelerinde değişik isimler verdiler. Sonunda modern dünya ile birlik de strateji isimlendirmesi de ortak kullanılır oldu.
Evet, bir güzel kitabı daha bitirdik. Okurken zorlandığım ama netice itibariyle güzel, bilgilendirici bir kitap olduğunu içtenlikle itiraf edebilirim.
Kitap giriş, 11 bölüm ve sonuç kısımlarından oluşuyor. Giriş kısmında daha çok stratejinin ne olduğu, insanlar ve otoriter çevrelerçe nasıl anlamlandırılıp adlandırıldığı üzerinde durulmuş. Sonrasında gelen bölümlerde 18.yüzyıl itibariyle bazı devletler ele alınarak stratejileri anlatılmış. Bu devletler Çin, Türkiye (Osmanlı), Rusya, Avusturya, Fransa vs. İngiltere, özel bir kısım halinde incelenmiş. Ayrıca Napolyon ve ihtilal savaşları, Amerika'yı bağımsızlığa götüren savaşlar, 19.yüzyıl Amerika Devleti, Dünya Savaşı öncesi Avrupa, I. ve II.Dünya Savaşı, akabinde gelen Soğuk Savaş ve sonrasında günümüze kadar süregelen günümüz stratejileri vs. hep başka konular altında incelenmiş.
Askerî Strateji denilince aklınıza savaş ve savaş ortamında uygulanan stratejiler gelmesin. Burada daha çok uluslararası siyaset arenasında ve iç politikada uygulanan stratejilerin savaşlara nasıl etti ettiği incelenmiş. Başarıların veya başarısızlıkların nedenleri uygulanan ya da uygulanamayan stratejiler yönünden ele alınmış.