Narya'ya Mektup Merhaba Narya, umarım iyisindir. Beni sorarsan ben de iyiyim. En son ne zaman sana mektup yazdım, bilmiyorum. Dün neler yaptığımdan ya da bugün neler yapacağımdan bahsetmek istemiyorum. Zaten araya günlük işler girdi mi ruhumun derinlikleri gri bulutlarla kaplanıyor. Hazır söz ruhumun derinliklerine gelmişken, onları kaleme nasıl dökeceğimi bilmiyorum. Sanki o gri bulutlar kızıl bir örsle vurulmuş. Ne bileyim Narya'm, öyle kolay değilidir gönlümdekilerini dile getirmeyi. Ki ben de dile gelmeyi isterim. Lakin hangi dille dile geleceğimi bilmiyorum. Sanki anlatacaklarım anlatmadıklarımın altında kalacak. Bunu bildiğim için içimdekileri sıradan cümlelerle geçiştireceğim. Sevgili kızım, bugün de seni çok özledim. Bu kurduğum cümle bile sana dair duygularımı derin bir sessizliğe gömüyor. Eğer bu cümlenin içini doldurmayıp kalbimdekilerini sana hissettirememişsem özür dilerim. Eğer bir gün dünyama gelirsen ve seninle tanışıklığımız mevcut hale gelirse, seni çok seveceğim. Emin ol ki sevgili kızım, seni söylemediklerimle örteceğim ve sessizliğimle çocuklaştıracağım. Daha fazla yazmak ve ilerde okuyacağın bu mektubu daha fazla doldurmak isterdim. Bunun için de bir kez daha özür dilerim. Sağlıcakla sevgili kızım, seni çok seviyorum.🍁
Tanrım, beni yavaşlat. Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir... Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele... Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver. Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür. Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol.. Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret. Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim. Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır. Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et. Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim. Ve hepsinden önemlisi... Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET, Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR, İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver Reinhold Nieburh'un ünlü sükunet duası
Reklam
Susmam, Susamam!
Verse 1: Fuat] (Doğa) Cengiz Han zamanı akan nehirde Elini yıkamanın bedeli ölümdü Göç edip çürüdük Çöp kusarak üç denize sıçan bi’ hale büründük Egzoz gazı soluyan Sağı solu belli olmayan Mangala gitti maganda!
??? Sonradan Sorgulayan ???
["Bana "Neden dinden çıktın?" diye soranlara; Müslüman bir ailem var, beni de müslüman yetiştirdiler. Din dersi en sevdiğim derslerdendi. Konuşan karıncalar, yılana dönüşen asa falan.. Her Ramazan oruç tutar, arada namaz kılar, sık sık dua ederdim. Çünkü henüz Kuran'ı okuyup kafamı karıştırmamıştım. Bi aralar bilime merak sardım
Alıntıdır ..
Rus edebiyatının talihsiz bir dehâsı: Puşkin Ey güzel ülke! Uzak ülke. Ey bilmediğim ülke! Ne kendi isteğimle geldim sana, Ne de soylu bir atın sırtındl Beni bu yiğit delikanlıyı, Gençliğin ateşi sürükledi sana. Bir de başımdaki şarap dumanları.. Ataol Behramoğlu'nun çevirdiği, Nadir Göktürk'ün bestelediği Tanju Duru'lu, Emin İgüs'lü ‘’Ezginin
çocuk ya da büyük ol hariboyla mutlu ol
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.