İnisiyatifimi kullanarak bu güzel içerikli kitap hakkında düşündüklerim gayet başarılı ki zaten okuyunca insan kendini kitapta buluyor açıkçası.. Ben kendimi bu kitapla beraber bana hissettirdiği duygulara mütabık oldum diyebilirim.
Bence keşfedilmesi gereken özel bir kitap olacak inşaAllah.. 😊
Bir şekilde elime geçen bu kitaba, Ankara' da geçiyor olması sebebiyle de bir şans vermek istedim.
Resim konusunda yetenekli bir çocuk olan Mehmet' in okul hayatı bir öğretmeni yüzünden son bulur. Yoksul ve sevgisiz bir ailede büyüyen Mehmet, ailesinin dayatmalarından kurtulmak için arkadaşı ile başka bir şehirde kendisine yeni bir hayat kurar. Çalışıp kazandığı ve huzur bulduğu bu hayattan bir şekilde suça bulaşır. Ancak ne şekilde suça bulaştığını anlayamıyoruz çünkü kitapta bundan hiç bahsedilmemiş.
Sürekli havada kalan olaylar, konuya neden dahil olduğu anlaşılmayan karakterler ve saçma zaman atlamaları yapılan bir kitap olması sebebiyle yerine oturmayan çok şey var. Kitapta beni en çok rahatsız eden şey de suni diyaloglar. Kitabın yazarı bildiği bütün ilginç kelimeleri cümle içinde kullanmış ama bunlar kitaptaki karakterlerin yaşamına, huyuna, eğitim durumuna hiçbir şekilde uymayan kelimeler.
Kolay okunan bir kitap ama neden okunsun ki? Konu hiçbir yere varamıyor, bir bütünlük yok, bir sonuç yok, öğrenilen bir şey yok. Tamamen zaman kaybı diyebilirim.
Hz Adem ve Havva ile var olan, kıyamete kadar devam edecek olan bir kurumdur, aile. Sevgiyi, saygıyı, gülümsemeyi, ağlamayı ve paylaşmayı ilk öğrendiğimiz yerdir.
Merhaba
Mehmet, hayalleri, umutları olan küçük bir çocuk. Harika bir el becerisi var öyle ki ressam bile olabilirdi. Tabii iyi ve sağlıklı bir ailede büyümüş olsaydı ve iyi bir resim öğretmenine denk gelseydi.
Ailede ilişkiler iyi değilse çocukların psikolojisi düzgün olamıyor maalesef. Evet, bu herkes için geçerli değil tabii kendini yetiştiren nice evlatlar var. Ama Mehmet öyle olamadı. Olmak istedi ama...
Ruh hastası bir anne, psikopat bir abi, sessiz bir abla, gelenek ve göreneklerine bağlı bir baba. Sevgisiz bir yuva. Yanlış arkadaşlar. Harcadılar Mehmet'i.
Oysa ki elinden tutup doğru yola çekselerdi belki de şu an bir sanatçı olabilirdi. Kokuşmuş bir evin duvarına silah resmi çizeceğine, en güzel resmini tuvale yapabilirdi.
.
.
Etkilenerek okuduğum kitaplar arasına girdi.
Çiftler birbirini çok iyi tanımadan evlenmesin, hadi evlendiniz sadece anne baba olmak için çocuk yapmayın. Sizin dünyaya getirdiğiniz o masum varlık zaman içinde topluma karışacak. Eğer ki siz ebeveyn olarak birbirinizi tamamlayamıyorsanız o masum kişiliği de tam anlamıyla yetiştiremezsiniz. Bunlar benim nacizane görüşlerim. Kabul edene de etmeyene de saygılar.
.
.
#muzafferakyol #içimdekiyabancı
#agnesyayıncılık #sinemisvekitapları