Hz Adem ve Havva ile var olan, kıyamete kadar devam edecek olan bir kurumdur, aile. Toplumun temeli, güven ve yapı taşı, aynı zamanda teminatıdır.
Sevgiyi, saygıyı, gülümsemeyi, ağlamayı ve ilk öğrendiğimiz yerdir.
Acı günde tatlı anların yakalandığı sabrın ve tahammülkarlığın gösterilmesi gereken yerdir.
kadının, erkeğin, çocuğun, gencin ve yaşlının etkileşim içerisinde olması gereken yerdir, aile. Sadece fiziksel olarak aynı ortamın paylaşıldığı yerden ziyade paylaşmanın, dayanışmanın, mutluluğun başarının olduğu kadar, acının kederin bir arada yaşanabildiği yerdir.
Rahmet bereket, saygının omuzlara dayanıp göz yaşlarının silindiği yerdir aile. Herkesin bırakıp gittiğinde arkanı dönüp bulduğundur, aile.
İyiliğin, doğruluğun, güzelliğin, adaletin, merhametin, saygının, sevginin kısacası vatanseverliğin, bizi biz yapan duygu ve değerlerimizin ilk tohumunun atıldığı yerdir, aile.
Değerli okurlarım:
Ailenin sosyal sistem içindeki yeri, önemi ve tanımı hakkında çok çeşitli araştırmalar yapılmıştır.
Kiminize göre aile huzur, paylaşım, muhabbet, sadakat; kiminize göre eş, çocuk, anne, baba; kimimize göre ise daha kutsal, daha önemli ve değerli gördüğümüz zamanın ve mekanın sınırlarını aşan kolektif şuur bilinci ve o bilincin bileşenleridir.
M.Ö. 4. yy.da yaşayan Aristotales kapsamlı bir aile tanımı yapmış ve ailede anne-babanın birbiriyle ve çocuklarla olan ilişkisini, babanın aile içerisindeki açıklamaya çalışmıştır.
Alpohonse De Lamartine'e göre; Her aile bir tarihtir. Hatta okumasını bilene bir destandır.
Umarım bu kitap size bir şeyler katar ve satırlarında kendinizi bulursunuz.