Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yadigar Soydan

Müzik mağrur, sağı solu belirsiz bir kadın gibidir. Ona hak ettiği zamanı ve ilgiyi verirseniz sizin olur. Ama onu hiçe sayarsanız gün gelir çağrınıza cevap vermez. İşte bu yüzden, yani ona gereken zamanı ayırabilmek için daha az uyur oldum.
Sayfa 379 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beni neyin bu hale soktuğunu çözdükten sonra huzursuzluğum büyük ölçüde geçti. Korku genellikle bilgisizlikten kaynaklanır. Ne olduğunu nihayet anlayınca, sorun korkulacak bir şey olmaktan çıkıp sadece bir sorun haline geldi.
Sayfa 237 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bazı yaralar kısa zamanda kapanamayacak, hatta belki de asla iyileşemeyecek kadar derindir. Ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki onlara alışmak mümkün değildir. "Zaman bütün yaraları iyileştirir," sözü yanlıştır. Zaman çoğu yarayı iyileştirir. Geri kalanlar bu kapının ardında saklıdır.
Sayfa 145 - İthaki YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Annemin başı babamın göğsüne yaslıydı ve ikisinin de gözleri kapalıydı. Hallerinden tamamıyla memnun görünüyorlardı. Öyle birini, yani size sarıldığı zaman hiç düşünmeksizin gözlerinizi dünyaya kapayabileceğiniz bir kişi bulabilirseniz, kendinizi şanslı sayın. Sadece bir günlüğüne, hatta bir dakikalığına bile olsa. Müzik eşliğinde hafif hafif sallanmaları, bunca yıl sonra bile aşkı düşündüğümde aklıma gelen ilk görüntüdür.
Sayfa 130 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kote'nin cevap vermesi uzun sürdü. "Bazen aklımdan çok fazla geçiyor, Bast. En büyük başarılarım düşünmeyi bırakıp bana doğru gelen kararları aldığımda gerçekleşti. Bu yaptığımın doğru düzgün bir açıklaması olmasa bile." Efkârlı bir tebessüm etti. "Yaptığımı yapmamam için çok iyi sebepler bulunduğunda bile."
Sayfa 35 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kote omuz silkti. "Dedem hep güzün sonbaharın başına bela olmasını istemediği şeyleri söküp atma vakti olduğunu söylerdi." Kote yaşlı bir adamın titrek sesini taklit etti. "Bahar aylarında her şey hayat doludur. Yazlarıysa çok güçlüdür ve sonuna kadar direnir. Sonbahar..." Ağaçlardan dökülen yapraklara doğru baktı. "Sonbahar tam zamanıdır. Sonbaharda her şey yorgundur ve ölmeye hazırdır."
Sayfa 44 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Yaşlı römorkörün neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu, hafif hafif yalpa vuruyordu. "Eşyalar düşünmez. Ama biz hep eşyaları düşünürüz," dedi Connor kendi kendine. "Elde ettiğimiz şeylerin bizi ele geçirmesine izin veririz. Bizim olan şeyleri savunur ve koruruz. Ve bu da ağırlaşmamıza neden olur." Sahip olmanın dayanılmaz ağırlığı.
Sayfa 224 - Doğan Egmont YayınlarıKitabı okudu
"Şunu aklından hiç çıkarma evlat: Laf çarpıştıran değil, kafa çalıştıran kazanır her zaman. Sen kendini bileceksin, başka da bir şeye kulak vermeyeceksin," dedi Sadık.
Sayfa 118 - Can Çocuk YayınlarıKitabı okudu
Yol boyunca yürürken, "Dünya gerçekten çok garip bir yer," diye düşündü. Her şey bir anda diğerine, ne olacağını önceden bilmeden değişebilirdi.
Sayfa 269 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
"Her birimiz için farklı olan bir müzik var... Bizim müziğimiz. Doğduğumuz an bize armağan edilen bir sonat. Ana tema, ikincisi ve yapmak istediğimiz tüm doğaçlamalar. Bize hemen verilir ve hayatımız boyunca onu gözler önüne sermek ve parçaları doğru yerlerine koymakla yükümlüyüzdür. Önce biri, sonra diğeri... ama..." Büyük bir gayretle başını kaldırdı ve çocuğun gözlerinin içine baktı. "Ama eğer onu çalmazsak, hep doğru zamanı bekleyerek kendimize saklarsak..." Adam gözlerini kapadı ve sımsıkı sıktı. Sonra yeniden açtı. "Doğru zaman diye bir şey yoktur Gioacchino. Hiç olmamıştır. Sadece anlar vardır... sadece anlar. Ve hepsi de doğru andır. Eğer kendine ait olan müziği çalmazsan Gioacchino, sonunda bu otların rüzgârda çıkardığı hışırtıdan bile daha azını başarmış olursun. Bilinmeyen, Gioacchino... Gerçek bilinmeyen başkaları değildir. Ve kim bilir nerededir. Bilinmeyen, Gioacchino... sensin."
Sayfa 183 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bir gün pedere, "Sizce, bir opera yazmak ne kadar sürer?" diye sordu. Kanalın kenarına oturmuş, sazların arasından tembelce akan suyu seyrediyorlardı. Peder Sarastro, son derece kendinden emin bir ifadeyle "Bir gün yeterli," dedi. "Müzik, tıpkı tek bir düşünce gibi, bütünüyle gelir. Sana düşen tek şey, onu gözler önüne sermektir. Önce bir parçasını, sonra diğerini... Belki de en zor yanı budur. Bunu başarırsan, onu gözler önüne serebilirsen biraz daha zamana ihtiyacın olur, diğer insanlar için kaleme alman gerekir... Bu ise en yakıcı yanıdır."
Sayfa 88 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
Güzellik herkesin gözünün önünde olan bir şeydi. Ancak bunu fark edebilmek için, gerçekten fark edebilmek için, herhangi bir şekilde ta zirveye kadar çıkmak gerekiyordu. İşte müziğin yaptığı şey buydu.
Sayfa 88 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
"Kararlılık, delikanlı. Müzik; kararlılık, metot ve uygulama ister. Teknik ister, teknik!" Gioacchino'nun içinde biraz olsun pederle tartışma isteği olsaydı ruh ve çalma arzusunun müzik için daha önemli şeyler olduğunu söylerdi. Ancak buna hiç niyeti yoktu.
Sayfa 64 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
Sesli sesli ağlamak istedim, ama ağlayamazdım. Gözyaşı akıtmak için fazlasıyla yaşlanmış, fazlasıyla deneyimlerden geçmiştim. Dünyada gözyaşı dökülemeyecek üzüntüler vardır işte. Bunu kimseye anlatamayacağınız gibi, anlatsanız bile hiç kimsenin anlayamayacağı türden şeylerdir. O üzüntü şekli hiç değişmeden, rüzgarsız bir gecede yağan kar gibi sessizce yüreğinizde birikir durur.
Sayfa 552 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir kez yitirilen şey, tamamen yok olup gitse bile, o kayıp sonsuza dek devam eder.
Sayfa 491 - Doğan KitapKitabı okudu
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.