Kasılıp kalmalarımı anlatayım yoksa, kulağıma gelen sesinin, tizliğine mi dalayım, derinden derine, deryalara boğulur gibi olup, yüzeye çıkmanın buruk sevinciylemi yaygarayı koparayım, bilemiyorum çaresizliğimi nasıl anlatabilirim ki daha; hangi ifade dilimi, yüreğimi dile getire bilecek lugat; hangi dilde söylendiyse, onu bulup getirsinler, bana
“Bazen şöyle düşünüyorum, dünyaya gelirken melek şeklinde dizayn edilmiş görünmez bir rehber verseler. O da ihtiyacımız olduğu anlarda fısıldasa kulağımıza, Fulbright şudur kardeşim, Google’ın da esas manası budur, şuradan git sola dön, TEDAŞ da orada, elektrik faturanı mesai saatleri içinde yatırabilirsin. Kimsenin kendi kendine konuşan insanları yadırgamadığı bir dünya olurdu işte bu. Üzüldüğün zaman bile beraber ağlardın rehber meleğinle. İşte o zaman görürdü Allah Teâlâ gözyaşlarımızı, gelin evladım buraya derdi, bir şu üzüldüğünüz şeylere bakın bir de evrenin sonsuzluğuna. Bu kadar acı yeter size, bu kadar saçmalık yeter, haydi gelin biraz da bu tarafta yaşayın”
Ben yazmak istediğim kaç şiiri
Sildim defterimden biliyor musunuz?
O yüzden,
Söylemek isterken sustuklarımı yadırgamayın!
Sizlik bir mevzu değil bu..
İnsan yorgunsa,
Susmakta da,
Silmek de ustalaşırmış unutma...
Kendimi evliliğe hazır hissettiğimde, doksanıma basmış olacağım ve iş işten geçmiş olacak. Kim gömecek beni? Ailenin en genciyim, işte insanlar bu yüzden çocuk doğuruyor.
Çok hızlı okunabilecek bir kitap değil.Bu yüzden hızla okuyamazsanız kendinizi yadırgamayın....
Mutlaka okunmalı.
Her kul nefsini öldürebilseydi, ortada kötülük kalmazdı. İnsanın içine hem iyilik hem kötülük yerleştirilmiş. Kim neyi seçerse artık!
Malesef ki herkes aynı dirayette değil
ve aynı değil...
Madem öyle yadırgamayın insanları
ve siz gibi olmayanları
Olamayanları...
Dua edin, hidayet ve ıslah isteyin onlar için.
Adalet, ceza ve hak Allah C.C. 'nun elindedir.
Gerçekleşmeyeceğinden şüphe etmeyin.
O günün vakti, güneşin bir sonraki sabahı beklediği kadar yakın ve katidir. O gün de elbet vaktinin gelmesini beklemektedir. O gün hala gelmedi diye, o günün varlığı inkar edilemez. Nasıl ki Amerika keşfedilmeden önce oradaydı, varlığı bilinmiyordu diye varlığını inkar edemiyorduysak aynen onun gibi o gün hala ortada yok diye inkar edilemez...
A.A.