Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölmek için doğmuştur ya insan; O yüzden her yağmur sonrası toprak kokusunu sever. Tolstoy
Bir Yağmur Sonrası
Bir yağmur yağdı bir yağmur Ortalığı sel almış götürüyor Su hayatken şimdi hayat alıyor Bir yağmur sonrası güzel toprak kokusu Şimdi de şu göletleri ile dolmuş her yer Yağan yağmurda İnsanı ıslatırdı Bu sefer sadece ıslanmadık ki sırıl sıklam su içinde kalmıştık ve her taraf deniz olmuş Bir yağmur sonrası güneş doğar ve bulutlar kaybolur gider Güneş doğar İçimiz ısınır Yüreğimiz kan ağlarken...
Reklam
sonrası uyku
Aylardan yağmur olsun istedim takvim ikindi
RİSALE-İ ÂŞK
Kalbim susmaz ki Yıkıp geçsen, çalıp gitsen, varıp kırsan... Aklı bir şekil kandırır da bedenim Varıp giderim uzaklara gelmem Oldu ki kader bağlamasa Kalbimi söker sensiz olurum...
Cemal Süreya
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.  Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.  Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin  Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık  Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı  Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü  Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti  Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz  Sanki hiç olmamıştı  Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu  Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar  Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların  Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek  Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken  Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti  Çünkü iki kişiydik  Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya  Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız  Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu  İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük  Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde  Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra  Sonrası iyilik güzellik.
Temizlenmiş ahlak,yağmur sonrası yeryüzünde oluşan berraklığa benzer.,.,
Reklam
Ölümün rengi var mıdır? Sesi var mıydı ölümün, en sevdiğiniz ses miydi son duyduğunuz? Peki ya kokusu var mıdır? Nasıl anlaşılıyordu ölüm? Hayır hayır asıl soru hissediliyor muydu yokluğu getiren keskin varlığı? Eğer bir rengi olsaydı ölümün gecenin karası olurdu. Eğer bir sesi olsaydı en sevdiğin insanın sesi olmalıydı. Eğer bir kokusu olsaydı yağmur sonrası toprak gibi olmalıydı. Soğuk ve nemli toprak… Hissedilir mi orası koca bir muamma belki ama asıl olan hissiyat şudur ki; öldüğünü yaşarken de hisseder insan. Korkak, kırgın, yorgun, üzgün en çokta çaresizken hissedilir ölüm. Yaşarken de ölünür, ölü gibi hissedilir.
YAĞMUR DUASI Vakti zamanında kurak geçen bir yaz gününde Cuma namazı sonrası cemaat, cami imamı ile birlikte yağmur duasına çıkarlar. Hacet namazları kılır, dualar edilir ve kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez.. Cemaat boynu bükük şekilde günlerce yağmasını bekler ama nafile. Güneş ortalığı kasıp kavurur. Bir vakit sonra
Bana şiir de yazdırdın be Ankara!
Bir ihtimal sevebilirdim seni Eger gökyüzü sana mahsus olsaydı. Ve yağmur sonrası toprak kokusu Ve bir gece vakti hafif bir esintiyle hanımelleri Sadece sende barındırsaydı huzuru. Ben belki sevebilirdim seni Biliyorum bak. Betonarme ışıkların gölgesinde kalan karanlık Hayallerimdeki gibi deniz olsaydı eğer. Ve karşılaşma ihtimalim de olsaydı Issız sokaklarının hengamesinde Sevdiklerimden biriyle...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.