"Hem halkın gelişmesini hem de diktatörlüğü besleyen; hem milliyetçiliği hem de dış dünyaya yamanmayı kolaylaştıran iki kurum vardır: Eğitim ve basın."
Tarihçilikte de zaten tarih bilmesi gereken bir insanda böyle "ben okudum bildim havası" olmamalıdır. Devamlı okuyup tetkik etmelisin. Çünkü devamlı görüşlerin değişir, bazı sert hükümlerde yumuşamalar olur, bazı şeylerde de ters hükümler vermeye başlarsınız. İttihat Terakki'yi sevmezken, o zevatı anlamaya, bağışlamaya başlayabilirsiniz. Aksine İttihatçıları çok sevmen öğretilmiştir, zamanla "işe yaramaz" diye düşünmeye başlarsın.
Okumayan bir toplumuz, sanatçımız, teknokratımız, bürokratımız, hekimimiz, yargıcımız, öğretmenimiz, işadamımız, askerimiz, sivilimiz, dahası bilginlerimiz ve de maalesef öğrencilerimiz hep az okuyor.
Bugünküler "alışveriş merkezi" dediğimiz o Amerikan tipi çarşılara göre yaşıyorlar, bu alışveriş merkezleri referans noktası oluyor. İnsanların semtlerden haberi yok...