o kadar susuzum ki su artık neye yarar
insan hasretten kuduruyor kudurdum
unuttum gayrı hatırlatıp da delme
yokluğuna bağırdım
yankılandım duruldum
ben bu beklemeğe alıştım gelme!
Demir attım zamana,menzili meçhûl bir durakta...Yokluğun en yokunda,kaybolmaktı isteğim. Bir âh miktarı daha sokuldum,yalnızlığımın buğusuna ve " seni yaşayabilme " ihtimâlimi çizdim üzerine;hoyratça..! Öyle ki;bir yanı yarım'lık,bir yanı ham'lık. Ecel gibi sarıp sarmaladım da hüznümü;sakındım yüreğimi,sakladım,bir zemherî
vuruldun seni bir karanlığa gömdüler
adını sordular söylemedim münevver
üstümü aradılar yok altımı aradılar yok
boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar
cesedini gösterdiler sana çok benziyordu
anlamak istediler hep uzaktan baktılar
nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün
çekinmedim ağladım
anlamadılar
ben bir sokak lambasına vurulmuşum
gece boyu uyumayan mezarlık mı o!
insan hasretten kuduruyor münevver
yaşamak ölümün sevgi duruşu
soruyorlar hayatı vallahi bilmiyorum
ben ölümden daha
ben ölümden daha
ben ölümden daha hayati bir şey bilmiyorum
Yankılandım da Duruldum
vuruldun seni bir karanlığa gömdüler
adını sordular söylemedim Münevver
üstümü aradılar yok altımı aradılar yok
boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar
cesedini gösterdiler sana çok benziyordu
anlamak istediler hep uzaktan baktılar
vuruldun seni bir karanlığa gömdüler
adını sordular söylemedim münevver
üstümü aradılar yok altımı aradılar yok
boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar
cesedini gösterdiler sana çok benziyordu
anlamak istediler hep uzaktan baktılar
nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün
çekinmedim ağladım
anlamadılar
ben bir sokak lambasına vurulmuşum