Uzağa değil, usta
Öteye hep öteye gitti;
Yanlızlığı ondandır.
Kısa dizelerle, çağdaş bir içerikle kurduğu şiiri kendine özgü dokunaklı söyleyişle genç kuşak okurların her zaman ilgisini çeken, yanlızlık paylaşılmaz denildiğinde akla gelen ilk şair Özdemir Asaf bir kez de tak vuruşta bir 'hayat dersi' gibi okunabilecek, en sevilen kitabıyla bütün yanlızlıklara sesleniyor...
Bilmezler yanlız yaşamıyanlar,
Nasıl korku verir insana sessizlik;
İnsan nasıl konuşuyor kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret ,
Bilmezler.
Merhaba sevgili kitap dostlarım,
Bu seneyi 30 kitap ve 2 dergi ile kapatıyorum. Yeni yazarlarla tanışmış olmanın ve hedefime ulaşmış olmanın verdiği mutlulukla okuduğum kitapları sırasıyla aşağıya yazacağım. Sizlere de fikir olsun:
1. İntibah-Namık Kemal
2. Işığın Savaşçısının El Kitabı-Paulo Coelho
3. Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck
4.
Çok sevdiğim canım şairin kitabını okuduktan sonra şunu farkettim ki herkesçe bilinen otuzbeş yaş şiiri,desem ki şiirinin hayatında belirli dönemlerde yaşadığı duygusallık,yanlızlık, askerlik yıllarındaki özlem,tabiki aşk gibi duygularının perçinlenmesiyle türkçenin en duygu yüklü ölümsüzleşen eserlerini çıkarmış ama ondan önce her şiiri onu bir merdiven basamakları gibi o şiirlere götürmüş.
Mesela, daha önceki şiirlerinde kullandığı "hava gibi, ekmek gibi, su gibi" benzetmeleriyle desem ki şiirine hazırlamış, ya da birçok şiirinde aynalardan ve gençlikten,ölümden bahsederek otuzbeş yaş şiirine hazırlanmış.
Kendisi şiirde şekle ve sese çok önem veren biri ama ben genel olarak yanlızlığa ve kadınsızlığa olan elemini çok şiirde kullandığı için biraz sıkıcı buldum ama ard arda okuduğum için olmuş olabilir bir de sizi o duyguya fazlaca soktuğu için aslında şairimiz başarılı olmuş diyebilirim :)
Kendisine bu güzel dizeleri bıraktığı için rahmetle anıyorum ruhu şad olsun sevmediği ölümün kucağında belki beşiktaşlı sevgilisi ile beraberdir ve topyekün mutludur.:)
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011,5bin okunma
*Dünyaya alışmak ile dünyada mutlu olabilmek arasında aşılması güç bir fark vardır.
*Coşkunluk, sevginin taptığı objeye verebileceği en büyük kurban değildir. Çünkü hayatın kaybını hissetmeyiz.
*Makber'de ölüm bilinemez(mistik) ile bilinebilir(kanıtlanabilir) olanın birleştiği noktadadır.
*Hâmid, Makber'de her an olağanüstü bir şeyin
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Yol olsan kimse geçmez,
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun Tellersin
pullarsın Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün.
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
şu dünyanın ıssızlığı.
Tanrı kimsenin başına vermesin
böyle bir yalnızlığı!