Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
KAZANMA KUŞAĞINDA KAYBETTİĞİMİZ TÜRKÇE
Yazıma başlamadan önce Türkçe konusunda hassas ve dikkatli olan herkese en derin sevgi ve selamlarımı sunarım. Güzel Türkçe’mizde günlük konuşma ve yazmada yapılan bariz hatalara geçmeden önce yaptığımız Türkçe öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini ifade eden üstadlarımızdan birkaç söz ile başlamak istiyorum. Onlar ki hayatlarını bu dilin
yarı şaka yarı ciddi “Allah korusun” diye bahsedilen olayın senin başına çoktan gelmiş de geçmiş olması
Reklam
Çok enteresandır, geçen gün oyun oynarken çocuğun biri chat'ten intihar etmek istediğini yazdı. Başta dalga geçiyor sandım çünkü laf olsun diye konuşan çok oluyor oyun esnasında. Yarı şaka yarı ciddi bir üslupla sebebini sorunca hayatın anlamı yok dedi. Bodoslama bir şekilde,
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
Waldo Sen Neden Burada Değilsin?
kitabında İsmet Özel'in meşhur kırk yaş ve intihar hakkındaki sözünü yazdım. Tam o esnada oyun başlayınca cümlenin ikinci kısmı havada kaldı. Oyun ekranı geldiğinde çocuk cümlenin tamamını okuyamadığını söyledi. Demek cidden zor durumdaydı. Yardım isteği samimiydi ki devam etmemi istedi. İşte böyleyken bir yandan oyun oynayıp diğer yandan açık chat'ten yazışıyoruz. Güler misin ağlar mısın durumu biraz. Neden sonra sevgilisinden ayrıldığını söyledi. Severek ayrılmış. Artık kız mı terk etmiş yoksa aileler mi mani olmuş bilmiyorum. Normalde insana basit gelen ama o gibi ciddi durumlarda kişinin çokça ihtiyaç duyduğu sözler vardır. Onları söyledim; hayat devam ediyor, mühim olan sensin. Şeyh Galip'in zübdei alemsin güzelliğini de ekleyince içimi bir hoş eden şu sözü yazdı; "Sağ ol. Biliyor musun iyi geldi." Bir söz yahu. Basit deyip geçmemeli, bir sözü karşımızdakinden eksik etmemeli. Allah o çocuğa selamet versin. Not: Kitabı muhakkak edinmesi gerektiğini de söyledim. :)
Biz, diğerleri, çatı ve devlet
Dr. Yüksel Hoş  Salı 21 Haziran 2022 "Boj na Kosovu" (Kosova Savaşı) 1989'da, Yugoslavya daha bitmeden birkaç sene önce yapılmıştı bu film. 1389 yılında Osmanlı orduları ile savaşan Sırp Krallığının işlendiği ve Miloş Obiliç'in Sultan Murad'ı hançerlediği sahnenin gösterildiği bu film, Yugoslavya'da bir tabunun
56 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.