Cumhurbaşkanı Erdoğan: "PKK'nın Irak'ta yasaklı örgüt ilan edilmesini memnuniyetle karşıladık."
belki de bu dünyada hak etmediğimiz
günah gibi
yasaklı meyve gibi mutlu olacağız
seni sığdırdığım bedenleri eskittim
seni aradığım gözleri ardımda bıraktım
ben işlediğim her günahın arkasında
senin adını sayıkladım
hiçbir hikaye
hiçbir satır
sen olmadı
çünkü sen tanrının işlediği en büyük günahsın
o tanrı bana seni hiçbir zaman göstermedi
hiçbir yasak hiçbir günah
sen gibi olmadı bana
lola
Oysa dünya daha güzel bir yer olacaktı
Birtakım yasaklı kitaplardan öğrenmiştim
Ve eskisi kadar yürekten olacaktı sevdalar
GEVERÎ
Yeryüzüne değmek ister bulut uzantısı
Dokunduğum sen misin?
Hayali bir yalnızlık mı?
Tezgahını açmış bekleyen bir el beyazı
Gezmek haddim değil sensizken siyahı
Yazdığım mısralardan dökülen bir deniz kızı
Saç telinin güzelliğine sığındığım
Yasaklı kelimelerin cazip pırıltısı
Gördüklerimin müsebbibi
Yakılası yüreğin gönül ayazı
27/2/2024
Pınar PEKĞÖZ
Gözetleme Kulesi
bubisanat.com/posts/gozetleme...
karargahıma çekildim ve dünya denen
ağza alınmaz küfürün
hakikat katında değerini düşünüyorum
köşeme çekilmiş yurtsever bir kumandanım ben
istakakını beğenmeyen askerimin
hain planlarını tahmin ediyorum
estetik çayırlara dağınık uzanmış
henüz sönmeyen bir izmarit de olabilirim
hangi kirli parmaklar arasındayım
hangi acımasız eller işini bitirip
umarsızca savuruyor beni
öğrenmek istiyorum
tekrar döndüm karargahıma
elimde
devlet tarafından yasaklı
bir küfür sözlüğü
artık sözlüğümdeki tüm ayıplı sözcükleri
beni ve yaprakları ezip geçen
sararmış ruhlara
haykırmak için ezberliyorum.
Sana olan hasretim
Nasıl anlatsam bilmiyorum gözlerinin rengini Denizin maviliği mi?
Yoksa baharın yemyeşil güzelliği mi.
Nasıl tarif edeyim kokunu! Kışın sert rüzgarı kadar temiz havasını mı?
Yoksa baharın rengarenk çiçekleri' nin kokusu mu.
Nasıl tarif edeyim yüzünü?
Kuruyan çorak toprakların susuzluğu mu,
yoksa Nisan yağmurları ile yeşeren bahçelerin güzelliğiyle kuşları dillendirilen gülümseyişinle mi.
Nasıl anlatayım sana olan özlemi mi! yitip giden bir ağacın kuruyan dalı mı,
yoksa Ahmet Kaya'nın yuhalanarak sürgüne gidişi Vatan hasreti ile soğuk paris gecelerin de yitip gidişiyle mi.
Nasıl anlatsam sana olan sevgimi, yasaklı bir dilin "ez tê pir hizdikim cümlesiyle mi?
Yada ne bileyim susup içime hapse ederek mi...
Yasaklı topraklara...
Ismarladığın o son kahvenin ruhumu sarmalayan kokusu,
Tepemde saçlarının ışığının kapladığı sis...
Şakağım cama değilde şakağına dayalı sanki...
Aklım yine yasaklı topraklarına adım adım yaklaşmakta...
A&Ş
Okumadıysanız beğeni yapmayın ( özel ricamdır)
Bu gece asiyim,serseriyim
Boşaltın odaları ,bu gece ev benim.
Kapattım perdeleri ,
Çarpıp karanlığın suratına
Müziğin sesini sonuna kadar açtım
Varsın komşular uyumasın
Uykusuzluktan kim ölmüş bir gece de?
Yasaklı türkülerin öcünü alıp Zindanlardan,
Şimdi sana bir şiir yazarım
Hiçbir dudağa değmemiş
İlahi kelamlardan oluşan
Ama adı sevda olamayan
Bir şiir yazarım sana şimdi
Laleli'deki vedan üzerine
Üzerime yağan hicran üstüne
İlk öpüşteki şefkat hatrına
Şimdi sana bir resim çizerim
İsa'nın çarmıhta gördüklerinden
Muhammed'din mirac boyalarıyla
Yasaklı dilin gözleriyle çizeceğim
Görseydi seni bir kere düşte dahi
Hiç gider miydi Tur dağına Musa
Olur muydu yedi harika diye bir şey
Hicabından peçesini açar mıydı Zelha
Dört kitapta sana meth edilir ya
Ol şeha için ordular serden edilir ya
İsrafilî der sana her şey yazılır da
Bir seni seviyorum yazılmaz artık
Uyaşamadık biz bu bedenle;
Ne giyindiysek
Ya bol geldi
Ya da dar
Aynalar, bizi hep çirkin gösterdi.
Bahçelerde gonca güllere özenen,
Bu hikaye benim...
Yuvasız bir kuş ile kuşsuz bir yuvanın hikayesi bu
Susuz bir saksı kurumuş bir çiçek
Yaralı bir böceğin hikayesi
Nasıl anlatsam bilemedim ki
Kelimelere sığmaz hecelerin
Sabahları olmaz gecelerin
Yalan olan nicelerinin hikayesi