Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belli belirsiz
Alem ters düz olmuş da içeriyle bağlantı kuracak yollarım dışarıda kalmıştı sanki... Ne söylense gitmeyecek gibiydi ne söylense duyulmayacak gibi. Ancak dil susunca, içten içe içli sohbetler kurunca, bir ses verebilir gibiydi. Bilmiyorum sesi işitmeden nasıl bir ses verilebilir? "Bunu da bilmiyorum belki yaşamakta ölüm gibi mücbir sebep" diye söylemiştim ama yaşamı duyuyor muydum ki yaşamayı da ölmek gibi zorunlu bir sebebe bağlı görebilmişim? Sırtımı ağrıtan yaşamak mı, kambur durmak mı? Kalbimi yoran şey nefesle mi dolmak, nefese mi dolmak? Yahut bu soruların bir çıkar yolu var mı yoksa hepsi oryantalistlerin kafa karıştırmak adına işlerini kolaylaştıran yardımcı bilim dalı mı? Bilmiyorum bunları, bana ölüm yaşamak gibi bahşedildi mi? Yaşadığım her an, yaşama geçti mi? Yaşama sığamayınca veya belki de sıkışamayınca hatta belki kafamı dinleyecek uygun bir sarnıç bulamayınca sözcüklere sığındım. Çünkü sözcükler, özlerine bağlılıklarıyla da bilinir aynı zamanda özlerinden dışarıya közlü yansır ve asla ihanete uğratmazlar sahiplerini. Ama biliyorum ki bunların da pek önemi yok. Önemi olan bir şey varsa o da kendimi neden bu yazının başında bulduğumu bilmekti... Neden milyarlarca ihtimal arasından en güçlü bu çıktı ve beni buraya getiren şeylerin beni başka nerelere götürecek olduğuydu. Yani zamanın da belinin bükülmesine sebep olan bu mekânın, ellerimize kına yakmak için kaç vakit daha sırtımızı okşayıp da yerle yeksan etmeye uğraşacağıdır.
Sacred Geometry The Flower of Life
Yaratılışın Özlerini Anlatan Yaşam Çiçeğinin Sırrı Nedir? Yaşam çiçeği geçmişten günümüze birçok medeniyet tarafından değerli bulunmuş ve yaşamın sırlarını taşıdığına inanılmıştır. Bugün de yaşam çiçeğinin yaradılışa dair sırlar taşıdığına inanılıyor ve yaşam çiçeği figürü sıkça kullanılıyor. Yaratılışın özünü içinde taşıdığına inanılan, Mimar
Reklam
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Talihin olanak tanıdığı, yaşamı kolaylaştıran herhangi bir şeyi kullanmayı, ama kibirsiz ve mazeretsiz, işe yarar bir şekilde kullanabilmeyi; bu şeyler elde edildiğinde sadelikle elinde tutabilmeyi,gittiklerindeyse onlara ihtiyaç duymamayı...Hiç kimsenin ne bir sofist, ne bir küstah ne de bir bilgiçmiş gibi bahsedemeyecegi fakat olgun, eksiksz,dalkavukluga meyli olmayan, kendi kendini ve başkalarını yönetebilen bir adam olmayı öğrendim.
Namaz
Eksikliğimi, varlığım ile değiştiren zatın aziz çağrısı... Ey dünyadan ayrılma isteği ağır basınca bırakılmak istenmeyen nimet! Ey yaşamı yaşanılır hale getiren ve yaşamayı kolaylaştıran nimet! Sen, sevenin bir kez değil beş kez seni seviyorum dediği noktasın. -Meryem İŞERİ
David Harvey: Marx’ın, emek-değer teorisini reddi David Harvey, emek-değer teorisinin güncelliği ve Marx'ın teoriye yaklaşımına ilişkin bir makale kaleme aldı. Marx’ın, sermaye birikimi çalışmaları için kurucu bir kavram olarak Ricardo’nun emek-değer teorisini uyarladığına yaygın biçimde inanılmaktadır. Emek–değer teorisi genel olarak
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.