Çok merak ettiğim bir yazar ve çok merak ettiğim bir konu üzerine yazılan bir kitabı bulup, ele geçirip, bir solukta okumamak olmaz. Sizinde merakınız var mı? Bilmem! Lakin korkmayın merakınızı gidermeyeceğim... =) güzel bir deneyim oldu. Asıl yorumumu yazarın en çok merak ettiğim diğer eserlerini okuyunca yapacağım.
Kitapla kalın...
İstediğim kitabı bulamadım bu nedenle bunu seçtim. Kütüphaneci arkadaşlar sağolsun eklemede yapmayınca zorunlu olarak bu yolu seçtim.
Dini kitaplara düşük not vermem ve kitap surenin sadece tefsiri üzerine yazılmış ekstra bir bilgi bulundurmuyor. Başarılı bir çalışma...
Kitapla kalın...
Es-Selam Dostlar!
Son zamanlarda takip ettiğim beğendiğim anlatımıyla, duruşuyla, üslûbuyla, bilgisiyle ve olayları değerlendiriş biçimiyle nitelikli bir İlahiyatçı diyebilirim Yasin Pişgin hocamız.
Ve eserlerine baktığımızda bahsi geçen unsurları fazlası ile hissedebiliyorsunuz.
Yusuf Suresinin Tefsiri…Mısır’a Sultanı Kuyudan Gelir...
Kitabın
"Bu kıssa Allah'ın, bir kulunu yani Hz. Yusuf'u, imkansızlığın en dibinden yani kuyudan alıp en yüksek mertebeye nasıl ulaştırabileceği konusunda âyetlerle doludur. Can gözüyle bakan, can kulağıyla dinleyenler için elbette."
Hepimizin Kur'an'ı Kerim'de anlatılan diğer kıssalara oranla daha aşinası olduğumuz Hz.
Öncelikli incelemeye başlamadan önce yorum yapacak arkadaşları bir çift sözüm olacak; incelemede belirteceğim ayetleri ve hadisleri lütfen okumadan buraya gelip bana saldırmazsanız sevinirim:)
Turan Dursun zaten aldığı din eğitimini biliyoruz o yüzden yazdıkların kesinlikle kayda değer olduğunu düşünüyorum.Sadece kafasındaki sorulara cevaplar
إِنَّمَآ أَمْرُهُۥٓ إِذَآ أَرَادَ شَيْـًٔا أَن يَقُولَ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ.
O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “Ol!” der; o da hemen oluverir (Yasin Suresi 82.ayet)
All it takes, when He wills something ˹to be˺, is simply to say to it: “Be!” And it is!
Bir KADIN'ın,
Hayatından kırk yılını çal. Her canın sıkıldığında ölmüş babasının üzerine ona küfret, bir kere olsun manevi olarak yanında olma, yol arkadaşlığı yapma, elini tutma, sarılma, sohbet etme, birlikte alışverişe gitme, senden aldığı tüm parayı evine çocuklarına harcayan "ev hanımı" eşinin istediği 50 TL için ona küfret, gözünün yaşını akıt, onu sürekli psikolojik şiddetle ve olmayan mesleğiyle tehtid et. "Para benim ev benim! " cümleleriyle çaresiz hissettir ama o tüm yalnızlığına çaresizliğine rağmen elindekilerle mutlu olmaya çalışsın. Evini temizlesin bununla mutlu olsun, yemek pişirsin bununla mutlu olsun ve sadece ağlasın. Temiz çarşaflarda uyu, güzel ev yemekleri ye, evde de dışarıda da konforundan vazgeçme. "Ev hanımı" eşinin biriktirdiği kötü gün parasından haberdar olunca, mali durumun yerinde olmasına rağmen "Biriktirdiğin paradan ver! " demekten çekinme, sırf onun hassas noktası olduğunu bildiğin için. Bir gün toprak olduğunda arkasından Yasin süresi okuyup dövmedim, karıya kıza gitmedim, ufak tefek şeyler herkeste olur diyip kendini akla!!!
Erkeğimizin daha kötüsünü örnek göstererek kendini aklama şeklini bir kez daha ayakta alkışlıyorum!