İnançları çok tuhaftır. Derler ki devletler, dinler ve farklı farklı muktedirler tarafından çıkarılan emir ve fermanlar insanlığın gelişiminin önünde engeldir, dayatılan o emirler, insanların onurlu erdemli yaratıklar haline gelmesini önlüyor.
(rindler hk.)
"...kim olduğum nereden geldiğim hiç o kadar mühim değil. Aynı şekilde senin kim olduğun da, nerden geldiğin de hiç mühim değil... İnsanız, anlıyor musun, insanız biz!.."
Hafıza, gönül ve ruh gecenin sessizliğinde sarhoş ve mutlu. Ve insanlar ve insanlık bu gecede, yeni yeni uyanan bu gecede uyumaya başlıyor.
Gece uyanıyor ve insanlar ve insanlık uyumaya başlıyor… bu şey biz insanların kaderi mi acaba?..
Hayatın son adımının ölümün kapısına doğru olduğunu biliriz. Ama bizi hayattan uzaklaştıran bu son adım, ölümsüzlüğün ilk adımı değil midir sanki?
Evet, kum üstünde yürümekten geriye kalan şey, kumdur yine. Yani ölümsüzlük…