Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fîlîz

Fîlîz
@Firuzer
“esasında bir 'öteki' yoktur. biz daima kendimizle karşılaşırız.”
Hepimiz, müfredatın meydana getirdiği benliklerimizden sorumluyuz. Ancak bu sorumluluğu kabul etmekten daha fazla yapacak şeylerimiz olabilir.
Reklam
(Önceden) Eğitim, iş ya da boş zamanlarla rekabet etmezdi.
Üniversiteler dâhil okullarda, kaynakların çoğu, zaman ve motivasyonu satın alınmış sınırlı sayıda insanın ritüel olarak belirlenen bir ortamda, önceden belirlenmiş problemleri üstlenmesi için harcanmaktadır .

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fîlîz
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Entelektüel
EntelektüelEdward Said
8.3/10 · 921 okunma
Fîlîz
Bir kitabı okumaya başladı
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap Serdar adlı arayış sahibi gencin yurt dışına göç etmek zorunda kalışıyla başlıyor. Sınırda tanıştığı İhtiyar ile kendi hayatına dair değişimler yaşıyor. İhtiyar ile muhabbetinden; kendi kültürüne/değerlerine ait destanlar, hikayeler, şiirler öğreniyor. Bunlardan büyüleniyor. Ve bu tanışıklıktan, İhtiyar'ın hayatına doğru gizemli bir yolculuğa çıkıyor. Buradan da kendi hayatına dair bir yolculuğa tabii ki de. Kitabın sonuna doğru ise kitabın ismi ile paralel hüzünlü hakikat gerçekleşiyor. Mehmet Uzun, merak ettiğim yazarlardandı. Bu kitap, okuduğum ilk kitabı. Fakat ilk yazdığı eserlerden biri olması hasebi ile midir, Kürtçe'den çeviri bir eserin aslındaki mânâ'yı tam yansıtamamasından mıdır bilmiyorum; kurgusu, dil ve anlatımı bakımından çok sağlam bulmadığımı söylemek isterim.
Yaşlı Rind'in Ölümü
Yaşlı Rind'in ÖlümüMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20174,194 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yaşlı Rind'in Ölümü
Yaşlı Rind'in ÖlümüMehmed Uzun
8.8/10 · 4.194 okunma
Hayatın son adımının 'ölüm' olduğunu biliyoruz biz. Ama bizi hayattan uzaklaştıran son adım, ölümün de ilk adımı değil mi?
Keder dolu bir sevinçle çiçeklerin narin yapraklarını okşadım, onları uzun uzun kokladım. Dünya her zamanki gibiydi. Hiçbir değişiklik yoktu; hayatın pınarı her zamanki gibi akıyordu.
Doğrusunu istersen insan küçük ve zavallı bir yaratıktır. Ancak bu halimizi hiç kimseye anlatmak veya göstermek istemiyoruz .Çünkü utanıyoruz, korkuyoruz, itiraf edemiyoruz ve sadece bu değil, hayatın hayhuyundan dolayı birbirimizi dinlemeye bile vakit bulamıyoruz. Bu karmaşada birbirimizin canını yakıyor, üzüyoruz birbirimizi.
Reklam
Bilirsin... dünya değişti; umut, arzu, aşk, beğeni, ilişki, sözler ve kelimeler değişti. O kadar değişti ki destanlar, masallar, cinler, cadılar, melekler de katledildi! Şeytan öldürüldü! Hisler, hayaller, manevi başarılar katledildi. Her şey ama her şey kuruş hesabına dönüştü. Ben o şehirlerde o insanların arasında ne yapabilirdim! En iyisi o insanları ve dünyalarını onlara bırakmaktı. Kuşkusuz böylesi bir durum şehirlerden ve insanlardan hoşlanan birisi için kolay değildi.
Belli ki İhtiyar güzel kavalıyla orada büyük bir bahtiyarlık içindeydi. Gururlu yaşıyordu. Çok şey istemiyordu. Fazlalıklardan kaçıyordu, bu yüzden hayatından memnundu, mutluydu. Bahtiyarlık, onur, yaşama sevinci... Herkesin kovaladığı ama ulaşamadığı, dile getiremediği bu şeyler burada, İhtiyar'ın yanındaydı.
İnsan, insanlarda bulunan bazı duygulardan kendini kurtarmalı.
Çocukluğumun destanlarının anahtarlarını bulmuş yanımda götürüyordum. O anahtarlarla destanların, hikayelerin o kapalı, görünmez, gizli, sihirli kapılarını açacaktım. Sen o altın anahtarları vermiştin bana.
235 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.