Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdi İpekçi

Abdi İpekçiİnönü Atatürk'ü Anlatıyor yazarı
Yazar
8.3/10
110 Kişi
395
Okunma
34
Beğeni
6,8bin
Görüntülenme

En Eski Abdi İpekçi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Abdi İpekçi sözleri ve alıntılarını, en eski Abdi İpekçi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
27 Mayıs
"Aynı anda rektörlük binasının bütün ışıkları yanmaktadır. Saatlerdir toplantı halinde bulunan senato, Menderes'in üniversite profesörlerine yaptığı son hakaretleri cevaplandırmak için bir bildiri hazırlamıştır. İçerde Örfi İdare ve Merkez kumandanları bu bildirinin basına verilmemesi için senato üyelerini ikna etmeye çalışmaktadırlar. Birkaç saat sonra ne böyle bir bildiriye, ne de böyle bir ikna gayretine lüzum kalacağını nereden bilsinler?..Nereden bilsinler ki ertesi sabah devrilmiş görecekleri rejime indirilecek darbenin son hazırlıkları o anda burunlarının dibinde yapılmaktadır.."
Sayfa 151Kitabı okudu
27 Mayıs
"Öyle bir anayasa yapın ki, bir daha ihlali mümkün olmasın."
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
27 Mayıs
"Ben talihsiz bir adamım, 1957'de milletvekili seçildim. Meclis'e geldim. Birkaç ay içinde ancak sağımı solumu öğrendim, işlerin farkına vardım. Takrirler veriliyordu. Encümende ve Meclis'te müzakere oluyordu. Reye koyuluyordu, aklımın erdiği kadar reyimi kullanıyordum. Kanunun anayasaya uygun olup olmadığını, memleketin bir dikta rejimine götürülüp götürülmediğini, tek parti sistemine devlet idaresinin sürüklendiğini fark etmedim."
Sayfa 276Kitabı okudu
27 Mayıs
"Polis ve jandarma elde bulunursa, adalet tesir altına alınırsa, söz söyleyebilecek vatandaşlar nimetle veya kahr ile susturulursa ve serbest fikir söylemek basında ve Büyük Meclis'te imkansız hale getirilirse, halk kıpırdayamaz, anlayamaz ve aciz kalır sanılmıştı. İktidardakiler her milletin bu yolasapmış her idarecisi gibi halkın hakiki düşüncesini, halkın potansiyel kuvvetlerini anlamaz ve görmez hale gelmişlerdi. 27 Mayıs böyle bir devre nihayet vermiştir."
Sayfa 309Kitabı okudu
Afrika
O güne kadar sadece hayvanat bahçelerinde kafesleri arasına hapsedilmiş olarak gördüğümüz hayvanlar birer birer tabiî mekanlarını içinde karşımıza çıkıyordu.Filler,zürafalar,zebralar,maymunlar, gergedanlar.. Ne ararsanız.Onlardan gelmesi muhtemel tehlikeye karşı alınan tedbir çok basitti:Bulunduğunuz vasıtanın içinden çıkmamak.Bu tedbir aynı zamanda riayeti mecburi bir kaide idi.Amboseli'ye gelen ziyaretçilerin vasıtaların dışına çıkmaları,yürüyerek dolaşmaları yasaktı.
Sayfa 7 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Mehtaplı bir gece idi.Tepemde koskoca bir ay, bütün ışığını gözümün içine dolduruyordu.Elektrik olsa düğmeyi çevirir uyurdum.Fakat mehtabı nasıl söndürmeli?
Sayfa 10 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşte Afrika budur.. Ama Afrika sadece bu değildir. Stanley'lerin,Livingstone'ların Speke'lerin devrinde muazzam kıt'a...
Sayfa 12 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Hayvanlar Afrikada günlük hayata karakterini veren bir unsurdur.Afrika'lılar vahşi hayvanların bulundukları mıntıkalarda yaşarlar,onlardan korkarlar,onları yerler ve onlara taparlar.
Sayfa 46 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
: “…. Ben her insanın en müspet ve en kıymetli taraflarını hatıramda tutmaya çalışıyorum." İsmet İnönü ile söyleşi
1938’in ilk baharında Kırşehir’in Köşker Nahiyesinde zelzele olmuştu. (…) Ve oraya giden ilk yardım diyeceğim veyahut da zelzeleden sonra ilk giden kimse olmak dolayısıyla hemen etrafımızı aldılar. Bizim kim olduğumuzu sordular. Sağ kalanlar kimi yaralı kimi yarasızdı. Gazeteci olduğumuzu öğrendikten sonra köylülerin bize sordukları sual şu oldu: “ Atatürk’e hasta diyorlar. Nasıl hastalığı?” Cemal Işıksel ile söyleşi
Reklam
“…Atatürk’ün şu veya bu vesile ile bir yerde söylediği veya yazdığı tek bir cümleyi kopararak ve Atatürk’ün ilgili davranışını hesaba katmayarak bundan bir doktrin çıkarmak isteyen bir eğilim var .(…)Atatürk bir doktrin adamı değildir. Atatürkçülük doktriner bir tez değildir." Sadi Irmak ile söyleşi
Sayfa 107Kitabı okudu
Atatürk’ün yarım yüzyıl önce yapmak istediklerini, söylemek istediklerini bugün de katı bir şekilde ele alarak empoze etmek istemek bir Atatürk fanatizmi olur. Sadi Irmak ile söyleşi
Sayfa 114Kitabı okudu
“… gayet mahzun bir tarzda bana baktı, Selanik şivesiyle “ Çocuk” dedi, “ben hastayım, ne yapacaksan çabuk yap”. Celal Bayar ile Söyleşi
Sayfa 118Kitabı okudu
: “… Bana kağıt sanayii hakkında malumat verecek kimseyi bulamıyorum. Ne tekniği hakkında ne iktisadiyatı hakkında. Yalnız, bildiğim bir şey var; Lale devrinin sahibi Nevşehirli İbrahim Paşa, 350 sene evvel Yalova’da kağıt fabrikası yapmıştı. Biz de yaparsak 350 sene sonra ikincisini kurmuş olacağız. Celal Bayar ile Söyleşi
Sayfa 129Kitabı okudu
208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.