Peter Schlemihl ortak tanıdığı aracılığıyla yardım istemek için zengin bir adamın yanına gider. Adamın misafirleri arasında ortamda her istenileni cebinden çıkarıp ortaya koyan gri ceketli adamı dehşet içinde izler Schlemihl. Çünkü gri ceketli adam cebinden dürbün, Türk halısı ve üç tane de binek atı çıkarmıştır. Onu şaşırtan diğer bir nokta ise bu duruma kimsenin şaşırmıyor oluşudur. Ortamdan uzaklaşırken arkasından gelen gri ceketli adam ona gölgesi karşılığında sonsuz altınlı kese teklif eder. Schlemihl bunu kabul eder. Tabi bundan sonra o da diğerleri gibi şaşırmıyordur gri ceketli adamın hünerlerine.
Buradan sonra anlar Schlemihl gölgesinin önemini. Gölgesiz olduğunu görenler ondan uzaklaşır onu dışlar aşağılarlar, sonsuz parasına rağmen. Gri ceketli adam tekrar gelir gölgesine karşılık ruhunu ister Schlemihl'den. Bu sefer gri ceketli adamla anlaşmaz Schlemihl sevdiğini kaybetme ve toplumdan soyutlanma pahasına. Tanımıştır geçte olsa gri ceketli şeytanı artık.
Gölge de öyküde ki birçoğu gibi metafordur, herkesin kendine göre farklı anlamlar yüklediği. Sonuçta toplumda itibarı sonsuz paradan daha yüksekti.
Şeytanın siyah değilde gri ceketli tasviri de manidardır.
Her okuduğum kitaptan sonra bu platformda ki incelemelerle çok daha anlamlı hale geliyor okuduklarım. Gerçekten çok değerli bir platform. Yaptıkları incelemelerle okuduğumuz kitaplara daha da anlam katan, farklı bakış açıları sağlayan herkese çok teşekkürler.