Ali Çolak

Mavisini Yitirmiş Yaşamak yazarı
Yazar
Çevirmen
8.3/10
136 Kişi
759
Okunma
43
Beğeni
7,8bin
Görüntülenme

En Eski Ali Çolak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ali Çolak sözleri ve alıntılarını, en eski Ali Çolak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ali Çolak
Denilebilir ki kokular, hatıraların uyarıcısıdır. Dünyadan göçüp gitmiş insanlar, uzun yıllar önce yaşadığımız semtler ve gördüğümüz yerler, kokuların esrarengiz diliyle canlanır. Hafızamızda insanlar ve mekanlar yitip gitse de kokular bizde kalır; yaşatır onları.
Sayfa 32 - İnce SözlerKitabı okudu
Ali Çolak
İçinizde bir kıpırtı oluyorsa karlar savrulunca, yüreğiniz kamaşıyorsa, yaşınıza başınıza aldırmayın. Çıkın sokaklara, yürüyün, ıslık çalın, türküler söyleyin... Size eşlik eden birileri mutlaka olacaktır. Hiç kimse yoksa, gece yarısı bir dostunuzu uyandırın, İsmet Özel'in dediği gibi. Ona kar musikilerinden söz edin. İçinizi beyaz bir şarkı kaplasın sabaha kadar...
Reklam
Ali Çolak
Yağmur sonrası toprak gibi, güneşi gören çiçekler gibi gülümseyin. Ve bir inkılap yapın yaşamınızda, yüzünüz gülsün. Gülümsedikçe güzelleşeceksiniz...
Galeano'nun Arp Büyücüsü
Galeano anlatıyordu. Bir arp büyücüsü varmış, Mese Figueredo. Arpıyla, Kolombiya kırlarını şenlendirirmiş. Onsuz şenlik olmazmış. Her seferinde havayı şenlendiren, ayakları şahlandıran, dans eden parmaklarıyla orada olurmuş Figueredo. Bir gece, iki katırıyla düğüne gidiyormuş. Bir katırda kendisi, diğerinde arp. Bir patikada yol alırken haydutlar saldırmış. Üzerine çullanıp yumruklarıyla un ufak etmişler onu. Ertesi gün biri, yolda uzanmış yatıyorken bulmuş Figueredo’yu. Canlıdan çok ölüye benziyormuş artık. Toz ve kan içinde bir paçavra gibi… Gözlerini açmış ve son kalan sesiyle fısıldamış: "Katırları götürdüler…" Sonra şöyle demiş: "Arpı götürdüler…" Bir soluk daha alıp gülümsemiş: "Ama müziği götüremediler."
Zaman KitapKitabı okudu
Hem, -sözüm meclisten dışarı- okur denilen varlığa ne kadar, nereye kadar güveneceğiz? Sizin hayatınıza ait bütün meraklarını giderdikten sonra eyvallah deyip gitmeyeceğini kim söyleyebilir? Bir heveskârdan başka nedir okur? Siz 'paylaştıkça' daha fazlasını, daha fazlasını istemeyecek mi? Bu daha fazlanın sınırını nasıl çizeceksiniz? Sizin bütün kalelerinize girdikten, bütün hülyalarınızı zaptettikten sonra yazdıklarınız onun için ne anlam ifade edecek? Hayır, bir şey ifade etmeyecek. Fethedilmiş bir ülkesiniz artık onun için, yolgeçen hanısınız... Oysa bu lezzeti bir eserinizi okuyup bitirdiğinde tatmasını isterdiniz onun. Sonra bir başkasını beklemenin sabırsızlığı...
"Benim yazarlarım, şairlerim birer adadır. Bütün bilinirliklerine rağmen ada. Henry David Thoreau, Rilke, Bachmann, Neruda, Necatigil, Sezai Karakoç, Sabahattin Ali, Oğuz Atay, Salah Birsel... Ben de öyle olmak, öyle kalmak isterim. Keşfedilmemiş yanlarım olsun, hiçbir okurun yolu geçmesin oradan. Hiçbir el değmesin düşüncemin, hayalimin o köşesine. Oradan, o kuş uçmaz, kervan geçmez adadan yazdıklarım, gidip bulsun birilerini bulacaksa. Onlar da desinler, biri var uzakta, belli belirsiz, varla yok arası, oradan yazıyor. Beni buralarda aramayın o zaman. Oradan konuşalım konuşacaksak, uzun konuşalım, aradaki boşluklarla ve daima susarak."
Reklam
559 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.