Ayhan Tekineş

Ahirzaman ve Kıyamet Alametleri yazarı
Yazar
Editör
8.0/10
6 Kişi
21
Okunma
3
Beğeni
3.351
Görüntülenme

En Yeni Ayhan Tekineş Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ayhan Tekineş sözleri ve alıntılarını, en yeni Ayhan Tekineş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akıl ve Nakil Çatışması
Ehl-i Sünnet âlimleri ise, sahih nakille, selim aklın teâruzunun mümkün olmadığını ifade etmişlerdir.800 Ancak -herşeye rağmen bir teâruz gözükürse- bazı âlimler, akıl tercih edilir demişlerdir. Diğer bir kısım âlimler de nakil tercih edilir kanaatindedirler. Bazıları da her ikisinden birinin diğerine tercihinin mümkün olmadığını ileri sürerek; akılla naklin teâruzu durumunda, naklin akılla tevil edileceğini söylemişlerdir.801 Zahirî tearuz eden deliller hakkında Ehl-i sünnetin metodu, bir konudaki delilleri toplama ve sahih deliller arasını muteber tevfik/tevil vecihleriyle uyuşturmadır.802 Zira, “Burhanî ispatla desteklenen aklın gerekli gördüğü şeyle sahih dinin vacip kıldığı şey arasında asla bir uzlaşmazlık ve aykırılık olamaz”803 denilmiştir. Sarih akıl-sahih din, hakiki hikmet-hakiki din, din nuru-hikmet nuru arasında bir çelişki yoktur. Çünkü nur ile nur arasında zıtlık bulunması mümkün değildir.804
İnsanların akıl, irade ve ihtiyarları birbirinden farklıdır. Taklitle hareket edenler hariç tutulacak olursa, aynı görüşleri öne süren, beğeni ve zevkleri aynı olan insanlar oldukça azdır.780 Allah Teâlâ insanların şekillerini, görünüşlerini, dillerini ve benzeri bir çok hususlarını ayrı ayrı yarattığı gibi, onların akıllarını de farklı kılmıştır. Allah Teâlâ, insanların aklî kabiliyetlerini ayrı seviyelerde yaratmakla, aralarında ihtilaf etmelerini istemiştir. Zira, bir şeyin ve beraberinde onun zıttının yaratılmasıyla hikmet tamam olur. Nurun karanlıkla, ilmin cehaletle bilinmesi gibi.781 Aklın her insanda farklı şekillerde bulunması, dış etkenlerle hatalı sonuçlara ulaşması ve aklın istidlalde yararlandığı bilgilerin (öncüllerin) hatalı olabilmesi gibi hususlar, aklî bilginin geçerliliğine yöneltilen önemli tenkitlerdir. Bu nedenle Ehl-i sünnet âlimleri aklı, bilgi kazanım yollarından kabul etmekle birlike, aklın sınırlılığına da vurgu yapmışlardır. Nitekim İbn Kuteybe, “Bu nezzâr (akılcı), bazı şeyler biliyor fakat bilmediği ise pek çoktur”782 diyerek, yalnız başına akıl yürütmenin gerçeği bulmada yeterli olmadığını vurgulamıştır.
Reklam
Ehl-i sünnet âlimleri, akıl yürütme ile ilim elde edileceğini ittifakla kabul etmişler, ancak, akıl yürütmeyi “sahih” ve “fasit”763 şeklinde ikiye ayırmak suretiyle de her akıl yürütmenin doğru bilgiye ulaştırmayacağını anlatmak istemişlerdir. Onlara göre, şartlarına uygun bir şekilde, bilgiyi engelleyecek bir kusur (âfet) bulunmayan, sahih akıl
Yine bir hadislerinde Resûlullah (s.a.s.), “Yâsin suresini okuyan, on defa Kur’an okumuş gibidir”732 buyurmuştur. Okunan Kur’an’ın içinde Yâsin suresi de bulunacağı için, bu hadisin müşkil olduğu öne sürülmüştür. Zira bu durumda söz konusu hadiste, bir şey kendisine tafdil edilmiş olmaktadır ki bu aklen mümkün değildir. Üzerinde düşünülünce, bu hadisin “Yâsin suresini okuyan kişi, içinde Yâsin suresinin bulunmadığı Kur’an’ı on defa okumuş kişi gibidir” şeklinde anlaşılması gerektiği ortaya çıkmakta ve böylece problem çözümlenmektedir.733 732 Alî el-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, hadis nr. 2689, 2627. 733 Alâuddîn el-Buhârî, Keşfü’l-esrâr, I, 53; değişik örnekler için bk. aynı yer.
Gazzâlî’ye göre tabiattaki olaylarda sebeple netice arasındaki bağlantının zorunlu olmadığını ve belli bir sebepten sonra belli bir neticenin doğacağını kimse iddia edemez. Allah bir gün bu alışılmış bağlantıları başka türlü de yaratabilir.512 Gazzâlî’nin bu izahıyla peygamberlerin mûcizeleri de teorik açıdan sağlam bir temele oturmuş olmaktadır.
Yine buna benzer bir iddia da “Kur’an bir deriye konulsa, sonra da ateşe atılsa; ateş onu yakmazdı”497 hadisi hakkında öne sürülmüştür. Bu iddianın ardında “ateşin mushafları yaktığının müşahedesi” yatmaktadır. İbn Fûrek bu hadisi şu şekilde izah etmiştir: Bu hadis-i şerifte Kur’an’ın ateşe atılmasıyla, hükmünün iptal edilmeyeceği ve yok edilemeyeceği anlatılmak istenmiştir. Ateşte yalnızca kağıt ve mürekkep yanacaktır. Bunun benzeri bir ifade de “Muhakkak ki ben sana suyun yıkayamayacağı bir Kitap indireceğim” kudsî hadisidir.498
Reklam
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.