Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berna Durmaz

Berna DurmazKarayel Üşümesi yazarı
Yazar
7.5/10
126 Kişi
390
Okunma
21
Beğeni
3.932
Görüntülenme

Berna Durmaz Gönderileri

Berna Durmaz kitaplarını, Berna Durmaz sözleri ve alıntılarını, Berna Durmaz yazarlarını, Berna Durmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Ötekiler büyüyüp bütün oyunları terk ettiğinde bile o hala buluta bakan bir çocuktu. Bir annesi vardı, o da ölüp gidince, iyice sarpa sardı bulutlar. Her gün tepedeki kayalıklara tırmanır oldu. "Bulutlar bugün çok hızlı, bak­maktan başım döndü," derdi sorduğumuzda. Bazen de, "Bilmem bugün ne dertleri var," deyip hüzünlenirdi.
Dışarısı bir dünya curcuna. Ne acelesi varsa, açılmış kabak çiçeği gibi, soyunmuş dökünmüş pirüpak sabah.
Sayfa 21
Hepimiz payımıza düşen kısımda dolaşıyorduk şehrin. Bu alan, merkezini bir türlü kestiremediğimiz bir daireydi aslında. Herkes kendi dairesi içinde dönüp duruyordu. Şehri biliyor olmak, her taşını, sokağını, aklında tuttuğunu zannetmek yanılgıydı.
Sayfa 61
Reklam
Birden fazla hayatı yaşamak mümkün mü, parçalanmadan, hasar görmeden?
Ya yaşayamadıklarım onlar ne olacak? Ya uzaklarda su çok daha güzelse ?
Son olarak ;
Bulanıktı gölün dibi. Uğultulu bir basınç oluştu kulaklarında. Dağın görüntülerini görebiliyordu hala. Biliyordu, oradaydı hepsi. Gök, dağ ve güneş. İki cılız ağaç, gölün kıyısında. Onlar orada güvenle durdukça içi rahatladı. Bıraktı kendini. Hiç devinmedi, çırpınmadı Peri. Küçük bir taş gibi kıpırtısız, gerilen lastiğin ona kattığı hızdan kurtulmuş, yavaşça dibe çöktü.
Sayfa 93 - Pdf
Reklam
Donup kalmış bir film karesi gibiydik. Ya da, objektife bakmadan verilen bir poz gibi. Suyun uğultusunu dinliyorduk, içimizdeki fısıltıları duymamak için. … Herkes kendi zehirli suyunda boğuluyordu.
Sayfa 69 - Pdf
Her an kalkıp gidecek gibiydi hep oturuşun. Bir türlü gidememenin sıkıntısı değil miydi yüzündeki? Anlattığın hikayeleri, hep bu yüzden yarım bırakmaz mıydın?
Sayfa 69 - Pdf
Sen buradayken, aramızda oturmuşken sessiz, gülerken, konuşurken, susup bakarken en çok, hangi kuşun kanadı çarptı yüzüne de oturup bir dolu kuş öyküsü anlattın?
Sayfa 69 - Pdf
Zamansızlıktan bir türlü gelişip serpilemediğinden, eciş bücüş bedenlerine sıkışıp kalmış insanlar, ne yapsalar farklı davranamıyorlardı. Her şey tepedeki saatin akrebiyle yelkovanın hareketi kadardı. Çocuklar sokaktan bir kez geçiyor, dönüp dolaşıp bir daha geçiyordu. Kahvenin asma dalları altındaki yazlık bölümü, kentin işsiz güçsüz erkekleriyle doluyor, boşalıyor, sonra tekrar doluyordu. Kadınlar sıraya dizdikleri işlerini bir tur dönüp ertesi gün yeniden başa dönüyorlardı. Hiç kimse saatin dairesinin dışına çıkamıyordu.
Sayfa 63 - Pdf
düşüncemin bir yarısı benimse, öteki yarısı benim değildi. Ne zaman kayanın yanından geçsem benim olmayan öteki yarım sızlardı. Ne zaman buraları bırakıp aşağıya inmeyi istesem, benim olan yarım buna direnirdi. Ben bu iki yarımın toplamı olduğumu sanırdım ya, bir araya gelseler hep bir eksik kalırdı. Ya da bir fazla.
Sayfa 60 - Pdf
457 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.