Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bill Bryson

8.1/10
161 Kişi
530
Okunma
35
Beğeni
3.595
Görüntülenme

Bill Bryson Gönderileri

Bill Bryson kitaplarını, Bill Bryson sözleri ve alıntılarını, Bill Bryson yazarlarını, Bill Bryson yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman yoktur. Zamanı doğurabilecek bir geçmiş de yoktur.
Radyasyon gerçekten de öyle zararlı ve kalıcıdır ki, şimdi bile Madam Curie'nin 1890'lardan kalma notlarına dokunmak son derece tehlikelidir. Kendisine ait laboratuvar kitapları kurşun-astarlı kutularda muhafaza edilir ve onları görmek isteyenlerin koruyucu giysiler giymeleri gerekir.
Reklam
Sıvı kayıbı durdurulmadığı ya da kaybolan miktar yerine konmadığı sürece, yalnızca 3-5 litre sıvı kaybetmek bile kişide baş ağrısı ve uyuşuk­luğun başlamasına neden olur.
Vücudumuz gizemlerle dolu bir evrendir. Üzerinde ve içinde olup bitenlerin büyük bölümü, bilmediğimiz nedenlere dayanır ve kuşkusuz büyük sıklıkla da zaten belirli bir neden yoktur.
Her canlı varlık, aynı orijinal planın dikkatle işlenmiş bir çeşitlemesidir. İnsanlar olarak yalnızca nicelik farklılıklarından ibaretiz: Her birimiz, 3.8 milyar yıl öncesine uzanan, köhne bir tanzim, adaptasyon, modifikasyon ve ilahi onarımlar arşiviyiz. Ne gariptir ki, sebze ve meyvelerle bile yakın akrabayız. Bir muzun içinde olup biten kimyasal fonksiyonların neredeyse yarısı, sizin içinizde olup biten kimyasal fonksiyonlarla temelde aynıdır. Şunu ne kadar tekrarlasak az: Bütün canlılar birdir. Bu cümle, gelmiş geçmiş en derin gerçektir ve galiba sonsuza dek öyle kalacaktır.
Sayfa 363Kitabı okudu
Hatta, ilkel bulup burun kıvırdığımız bazı organizmalar, insan ırkına parmak bir hücresel örgütlenme düzeyinden yararlanıyor. Bir süngeri kalburdan geçirerek hücrelerine ayırdıktan sonra hepsini bir solüsyona atarsanız, hücreler gerisingeriye bir araya gelerek yeni baştan sünger halini alır. Bunu onlara kaç defa yaparsanız yapın her defasında inatla bir araya geleceklerdir. Çünkü sizin gibi, benim gibi ve başka her canlı gibi onların da tek bir karşı konulmaz dürtüsü vardır: varlıklarını sürdürmek.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
Bağırsak ve geniz yollarınızı tıka basa dolduran, tüylerinize ve kirpiklerinize tırmanan, gözlerinizin üstünde yüzen, diş minelerinize kuyular kazan daha trilyonlarca bakteri vardır. Sırf sindirim sisteminiz bile en az dört yüz türden, yüz trilyonu aşkın sayıda mikrop barındırır. Bazıları şekerlerle, bazıları nişastalarla meşgul olur, bazılarıysa diğer bakterilere saldırır. İnanılmaz sayıda bakterinin, mesela her yerde hazır ve nazır olan bağırsak spiroketlerinin saptanabilir nitelikte hiçbir fonksiyonu yoktur. Anlaşılan sırf hoşlarına gittiği için sizi mesken tutarlar. Her insan vücudu 10 katrilyon civarında hücreden oluşur. Buna karşılık, yaklaşık 100 katrilyon bakteriyel hücre barındırır. Kısacası, onlar bizim büyük bir parçamızdır. Bakterilerin gözünden bakıldığındaysa elbette biz onların gayet küçük bir parçasıyız.
Sayfa 263Kitabı okudu
Dihidrojen oksidin egemenliği altındaki bir dünyada yaşamaya çalıştığınızı farz edin. Dihidrojen oksit, tadı ya da kokusu olmayan bir bileşimdir. Genellikle zararsız olmakla birlikte, özelliklerinin değişkenliğinden ötürü bazen son derece öldürücü bir hal alabilir. Hangi halde olduğuna bağlı olarak, sizi haşlayabilir ya da dondurabilir. Birtakım organik moleküllerle birleştiğinde, ağaçları yapraksız bırakacak ve heykellerin yüzlerini silecek kadar tehlikeli karbonik asitler oluşturabilir. Aşırı miktarlarda dihidrojen oksit kontrolsüzce serbest kaldığında, insan eliyle yapılmış hiçbir binanın karşı koyamayacağı bir şiddetle hücum eder. Onunla yaşamayı öğrenmiş olanlar için bile, çoğu zaman ölüm saçan bir maddedir. Biz ona su deriz.
Sayfa 235Kitabı okudu
(Rutherford) Atomun içinde var olan gücün, ele geçirildiği takdirde “bu yaşlı dünyayı toza dumana boğmaya” yetecek kadar tesirli bombalar üretebileceğini ilk görebilenlerden biri, belki de ilki olmuştu.
Sayfa 123Kitabı okudu
dünya üzerindeki insanların yüzde 50'sinin, en az yılın bir bölümünde D vitamini eksikliği çektiği tahmin ediliyor. Kuzey bölgelerinde bu oran yüzde 90'a bile çıkıyor olabilir.
Reklam
" İnsanlar cilt rengine karakter belirleyicisi gözüyle bakıyor; oysa cilt rengi, güneş ışığına verilen bir tepkiden ibaret. Biyolojik açıdan ırk diye bir şey, insanlar arasında bu bakımdan tanımlayıcı olabilecek bir özellik yok. Ne cilt rengi ne yüz özellikleri ne saç tipi ne kemik yapısı ne de başka bir şey. Buna rağmen tarih boyunca yalnızca cilt rengi yüzünden esir edilmiş, nefret edilmiş, linç edilmiş ya da temel haklarından yoksun bırakılmış insanların sayısına bir bakın."
Çoğumuz asgari egzersiz ve azami yemekle. Boğazınızdan aşağı yolladığınız onca abur cuburu, parlak bir ekranın karşısında neredeyse bitkisel hayattaymış gibi yayılarak geçirdiğiniz onca zamanı bir düşünün. Yine de vücudumuz, şefkatle ve mucizevi biçimde bize göz kulak olarak, ağzımıza tıkıştırdığımız çeşitli yiyeceklerden besinleri çekip alır ve bizi bir şe­kilde, yıllar boyunca ve oldukça da iyi bir biçimde ayakta tutar.
İnsan küçük bir kâinattır
İçerdiğiniz onca hücreyi hesaba katarsak vücudunundaki bütün DNA'yı tek bir iplikçik haline getirebilseydiniz yaklaşık 16 milyar kilometre, yani Plüton'un da ötesine ulaşan bir uzunluk elde ederdiniz. Düşünsenize: Güneş Sistemi'nden ayrılmanıza yetecek kadar madde banndınyorsunuz. Ve kelimenin tam anlamıyla kozmiksiniz.
Ne de olsa zihinden yoksun parçacıklar bunlar (Atomlar); paylaştıkları ne bir düşünce ne de bir kavram var. Ama her nasılsa varlığınız süresince sizi işler halde tutmak, sizi siz yapmak, size yapı ve biçim vermek ve a dına yaşam denen o nadir ve son derece çekici durumun tadına varmanızı sağlamak için gerekli onca sistem ve yapıyı inşa ve muhafaza edecekler.
Vücudumuzun her günün her saniyesi, dikkatinizin tek bir anını talep etmeksizin gerçekten sayılamaz miktarda katrilyon, nonilyon, kendesilyon, vicintilyon düzeylerinde (bunlar gerçek ölçeklerdir)- görev yürütüyor. Nereden bakılsa hayal gücümüzü epeyce aşan bir sayıdır bu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.