Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emirhan Hasanoǥlu

Emirhan Hasanoǥlu
@seaque
44 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Şu noktaya bir daha bakın. İşte bu. İşte vatan. İşte biz. Üzerindeki herkesi seviyorsunuz, herkesi biliyorsunuz, herkes hakkında bir şey duymuşsunuz; her insan, kim olursa olsun, hayatını yaşıyor. Sevinçlerimizin ve acılarımızın toplamı, türümüzün tarihindeki, kendinden emin binlerce din, ideoloji ve ekonomi doktrini, bütün avcı ve toplayıcılar, bütün kahramanlar ve korkaklar, uygarlığın bütün yaratıcıları ve yok edicileri, bütün krallar ve köylüler, bütün genç âşık çiftler, bütün anneler ve babalar, umut dolu çocuklar, mucitler ve kâşifler, bütün ahlak hocaları, bütün yozlaşmış siyasetçiler, bütün “süperstar”lar, bütün “yüce lider”ler, bütün azizler ve günahkârlar orada –bir güneş ışığı hüzmesinde asılı duran o toz zerresinde– yaşadı.
Reklam
Her canlı varlık, aynı orijinal planın dikkatle işlenmiş bir çeşitlemesidir. İnsanlar olarak yalnızca nicelik farklılıklarından ibaretiz: Her birimiz, 3.8 milyar yıl öncesine uzanan, köhne bir tanzim, adaptasyon, modifikasyon ve ilahi onarımlar arşiviyiz. Ne gariptir ki, sebze ve meyvelerle bile yakın akrabayız. Bir muzun içinde olup biten kimyasal fonksiyonların neredeyse yarısı, sizin içinizde olup biten kimyasal fonksiyonlarla temelde aynıdır. Şunu ne kadar tekrarlasak az: Bütün canlılar birdir. Bu cümle, gelmiş geçmiş en derin gerçektir ve galiba sonsuza dek öyle kalacaktır.
Sayfa 363Kitabı okudu
Hatta, ilkel bulup burun kıvırdığımız bazı organizmalar, insan ırkına parmak bir hücresel örgütlenme düzeyinden yararlanıyor. Bir süngeri kalburdan geçirerek hücrelerine ayırdıktan sonra hepsini bir solüsyona atarsanız, hücreler gerisingeriye bir araya gelerek yeni baştan sünger halini alır. Bunu onlara kaç defa yaparsanız yapın her defasında inatla bir araya geleceklerdir. Çünkü sizin gibi, benim gibi ve başka her canlı gibi onların da tek bir karşı konulmaz dürtüsü vardır: varlıklarını sürdürmek.
Sayfa 333Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bağırsak ve geniz yollarınızı tıka basa dolduran, tüylerinize ve kirpiklerinize tırmanan, gözlerinizin üstünde yüzen, diş minelerinize kuyular kazan daha trilyonlarca bakteri vardır. Sırf sindirim sisteminiz bile en az dört yüz türden, yüz trilyonu aşkın sayıda mikrop barındırır. Bazıları şekerlerle, bazıları nişastalarla meşgul olur, bazılarıysa diğer bakterilere saldırır. İnanılmaz sayıda bakterinin, mesela her yerde hazır ve nazır olan bağırsak spiroketlerinin saptanabilir nitelikte hiçbir fonksiyonu yoktur. Anlaşılan sırf hoşlarına gittiği için sizi mesken tutarlar. Her insan vücudu 10 katrilyon civarında hücreden oluşur. Buna karşılık, yaklaşık 100 katrilyon bakteriyel hücre barındırır. Kısacası, onlar bizim büyük bir parçamızdır. Bakterilerin gözünden bakıldığındaysa elbette biz onların gayet küçük bir parçasıyız.
Sayfa 263Kitabı okudu
Dihidrojen oksidin egemenliği altındaki bir dünyada yaşamaya çalıştığınızı farz edin. Dihidrojen oksit, tadı ya da kokusu olmayan bir bileşimdir. Genellikle zararsız olmakla birlikte, özelliklerinin değişkenliğinden ötürü bazen son derece öldürücü bir hal alabilir. Hangi halde olduğuna bağlı olarak, sizi haşlayabilir ya da dondurabilir. Birtakım organik moleküllerle birleştiğinde, ağaçları yapraksız bırakacak ve heykellerin yüzlerini silecek kadar tehlikeli karbonik asitler oluşturabilir. Aşırı miktarlarda dihidrojen oksit kontrolsüzce serbest kaldığında, insan eliyle yapılmış hiçbir binanın karşı koyamayacağı bir şiddetle hücum eder. Onunla yaşamayı öğrenmiş olanlar için bile, çoğu zaman ölüm saçan bir maddedir. Biz ona su deriz.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
(Rutherford) Atomun içinde var olan gücün, ele geçirildiği takdirde “bu yaşlı dünyayı toza dumana boğmaya” yetecek kadar tesirli bombalar üretebileceğini ilk görebilenlerden biri, belki de ilki olmuştu.
Sayfa 123Kitabı okudu
Peki bunun faydası ne? Eski uygarlık nasıl yıkıldıysa bu yeni uygarlık da geçip gidecek. O uygarlığı inşa etmek elli bin yıl alsa da geçip gidecek. Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbiriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı. Çağların bilgeliği, şu bebelerin ağzında nasıl da dile geliyor... Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği tüm diğer insanlarsa büyük ıstıraplar içinde sürekli çalışacak. Mağaradaki kitaplan yok etsem de aynı şey; kitaplar olsun veya olmasın, içlerindeki eski gerçekler tekrar keşfedilecek, eski yalanlar tekrar devreye girecek, orada yazılan yaşantılar tekrar yaşanıp sonraki kuşaklara aktarılacak. Ne faydası var?
72 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London
8.1/10 · 32,3bin okunma
Bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü bir şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
Sayfa 67
Kendine göre sen her zaman bir kâfir,bir cadı, bir üfürükçü, bir aptal, bir şüpheci, kutsallıktan uzak bir adam yada kötü bir adam olacaksın. Kendini, kendi ateşinde yakmak istemelisin: Eğer önce kül olmazsan nasıl yenilenebilirsin ki?
Sayfa 78 - Ren KitapKitabı okudu
Reklam
Devlet, en soğuk yaratıkların arasındaki en soğuk varlıktır. O soğuk bir şekilde yalan söyler ve şu yalan onun ağzından kıvrılıp çıkar. "Ben, devlet olarak, halkım."
Sayfa 57 - Ren KitapKitabı okudu
“Where are the people? It is a bit lonely in the desert...” “It may be lonely among people, too,” said the snake.
Perhaps, I am like the grown-ups. After all, I have grown old.
I seriously believe that the little prince comes from 'Asteroid B-612'. A Turkish astronomer first spotted this asteroid through the telescope in 1909.
506 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.