Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Debbie Ford

8.2/10
191 Kişi
943
Okunma
86
Beğeni
7,8bin
Görüntülenme

Debbie Ford Gönderileri

Debbie Ford kitaplarını, Debbie Ford sözleri ve alıntılarını, Debbie Ford yazarlarını, Debbie Ford yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yarım Kalan İşleri Bitirme
"Suçlu bir zihin ceza bekler. Suçluluk duygusu, kendinle ilgili sonuçlandıramadığın, çözümleyemediğin suçluluk dolu düşüncelerini doğrulatmak istercesine, sana öyle hissettirecek insanları ve/veya olayları yaşamına çeker."
Hayat Hikayenle Barışmak
"Nasıl kelebek olunur?" diye sordu kız. Yaşlı kadın, yüzünde kocaman gülümsemesiyle ona göz kırptı ve şöyle yanıt verdi: "Uçmayı o kadar istemelisin ki bu uğurda tırtıl olmaktan bile vazgeçebilmelisin."
Reklam
En acı dolu anılarımızın karanlığında, en ihtiyacımız olanlar yer alır.
"Yolu bilmek, yolda gitmek değildir.". Bilmek aklımızın içindedir, olmak ise kalbimizin içinde. Özlemini duyduğun "sen" olmak için bildiğin "sen"i bırakman gereklidir.
Neden Hikayenden Kopamıyorsun?
Direndikçe daha fazla bağlanırsın! Eğer bu cümlenin anlatmak istediğini içinde hissedersen yaşamının her alanında sürekli ve sağlıklı değişimler gerçekleştirebilirsin.
"Bir insan nasıl bu kadar görgüsüz ve iğrenc olabilir?" diye düşünürseniz,o zaman siz projeksiyonda bulunuyorsunuzdur.Siz şimdi tiksindirici bir davranışta bulunuyor olabilirsiniz ya da geçmişte tiksindirici bir davranış sergilemiş olabilirsiniz. Herhangi bir nedenden ötürü tiksindirici davranış sizin için uygun değildir, böylece o tüküren kişinin davranışından etkilenirsiniz.
Reklam
Anahtar burda
Biz unutmuş olduğumuz veçhelerimizi bize geri yansıtacak kişileri ve şeyleri hayatımıza çekeriz. İçimizdeki her veçhe anlayış ve şefkate ihtiyaç duyar.
Çelişki
Mike bu sahiplenmediği veçhesini deneyimleyebilmek için, bilinçsizce, hayatına ahmakları çekip duruyordu. O kendi hatalarına şefkat gösteremiyor, böyIece hata yapan insanları ahmak olarak görüyordu. Bu veçhesinden nefret ettiği için, aynı kusura sahip herkesten nefret ediyordu.
Hep..
Gunther Bernard'ın çok yerinde dediği gibi, "Biz kim olduğumuzu unutmayı seçer. ve sonra unutmuş olduğumuzu unuturuz." Kendimizden gizlediğimiz veçhelerimiz, Mike'ın ahmaklığı gizlemesi gibi, şimdiki realitemiz üzerinde özellikle güçlü bir etkiye sahiptir. Onlar kendi başlarına bir yaşama sahiplerdir ve kabul edilip tüm benliğimizle bütünleşebilmek için hep dikkatimizi çekmeye çalışırlar.
Siz de işaret parmağınızı bir insana suçlarcasına salladığınızda, geriye kıvrılmış diğer üç parmağn sizi işaret ettiğini göreceksiniz.
Reklam
Elbette ben bir çocuğa kızma yeteneğine sahiptim. Bunu kendi kendime itiraf etmek istemiyor, böylece bir başkasının böyle öfkeye kapıldığını gördüğümde onun duygularını anlamak yerine onu yargılıyordum. Sonra içimde bulunanın kişinin kendisi değil, her bir kişi tarafından sergilenen nitelikler olduğunu idrak ettim. Ben o trendeki öfkeli kadın değildim, ama onun o anda sergilediği sabırsızlık ve hoşgörüsüzlüğe sahiptim.Keşfettiğim sey, en katı biçimde yargıladığım kişiler gibi davranma potansiyelimdi. Başkalarında gördüğümde beni en çok rahatsız eden özellikleri kendi içimde bulmam gerektiğini açıkça anlamıştım. Onları kapatmış olduğum odalar olarak görüp tanımaya başladım. Eğer kötü bir gün geçirmiş olsaydım benim de çocuğuma bağırabileceğimi kabul ve tasdik etmek zorundaydım. Sonra evsiz bir insana bakıp kendi kendime, "Eğer benim de bir ailem ya da bir eğitimim olmasaydı ve işimi kaybetmiş olsaydım, ben de evsiz olabilir miydim?" diye sordum. Yanıt evet idi. Eğer hayatımın koşullarını değiştirseydim, hemen her farklı şeyi yapabileceğimi ve olabileceğimi görmek kolaydı. Mutlu, üzgün, öfkeli, açgözlü ve kiskanç, her türlü insan olmaya çalıştım.
Kendimizden hoşnutsuzluğumuz bizde şatomuzun tüm kayıp odalarını arama güdüsü yaratır. Biz ancak şatomuzun tüm odalarını açarak kendi benzersizliğimizin anahtarını bulabiliriz.
Tamire muhtaç
Herkes size muhteşem bir şatonun nasıl görünmesi gerektiği konusunda farklı mesajlar veriyordu ve tüm şatonuzu seven iç sesinize güvenmek yerine onlara kulak vermek çok daha kolaydı. Bu odaları kapatmak aslında sizin kendinizi güvende hissetmenizi sağlamaya başlamıştı. Çok geçmeden kendinizi sadece birkaç küçük odada yaşar buldunuz. Yaşamı nasıl kapatacağınızı öğrenmiştiniz, ve bunu yapmaktan rahatlık duyuyordunuz.Birçoğumuz o kadar çok odayı kapattık ki, sonunda, bir zamanlar bir şato olduğumuzu bile unuttuk. Sadece küçük, iki- odalı, tamire muhtaç bir ev olduğumuza inanmaya başladık.
Varlığın enginliği
Holografik dünyanın bir parçası olarak biz gördüğümüz her şeyiz, yargıladığımız her şeyiz, hayran olduğumuz her şeyiz. Derimizin rengi, dilimiz, dinimiz her ne olursa olsun, biz aynı evrensel nitelikleri paylaşırız. Bu asli bakımdan tüm insanlar aynıdır. Ünlü Ayurveda doktoru Vasant Lad şöyle diyor: "Her bir damlada deniz bulunur ve her bir hücrede tüm bedenin zekâsı bulunur." Biz bunun büyüklüğünü kavradığımızda,varlığımızın enginliğini de görmeye başlayabiliriz.
Tanıdık...
Eğer biz belli bir niteliğe sahip olmamış olsaydık, onu bir başkasında gördüğümüzde tanıyamazdık.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.