Uzun yıllar önce ilk aldigim kitaplardan biri o zamanlar hic bir yazarı arastırmadan okumak icin aldigim kitaplardan biri çok sürükleyici olmasa da okunabilir bir kitaptır
Bu kitap birbirlerini deliler gibi seven bir erkek ve bir kadının sıra dışı ve aşk dolu hikayesidir. Karısına aşık olan adam tamamen bir yanlış anlaşılmanın kurbanı olmuş ve evden uzakta olduğu bir sırada hakkında yasak bir aşk yaşadığına dair bir dedikodu çıkmıştır. Karısını ikna etmek için her türlü mücadeleyi veren bu arada ağır yaralanarak hastanede tedavi gören bu adam acaba içine düştüğü bu dedikodudan kendisini kurtarabilecek mi? Hayatı boyunca karısından başka hiçbir kadını sevmemiş ve karısını aldatmadığı halde dedikodu kurbanı olmuş bu adamın çabalamaları sonuç verecek ve bu mutlu ve birbirine aşık çift eski günlerine dönebilecek mi?
Bu kitap yaklaşık 10 yıldır kitaplığımda duruyordu. Elim hep daha ilgi çekici kitaplara gitti ve zaman zaman kitap okumaya uzun aralar verdiğim gerçeği de var. Nihayet okumaya karar verdim ve bu kararın biraz da burada kitap hakkında incelemelerim sonucunda oldu. Okuduğum bir incelemede kişinin kitaba önyargılı yaklaştığı yazıyordu. Aynı şey şu an benim için de geçerli. Hikayesini çok sevdim Benim için sürükleyici merak uyandıran bir hikayeydi. Özellikle son sayfalardaki cinayet kısmına gelindiğinde çok daha sürükleyici oldu. Baştan sona tüm detaylarla kitabı okurken o kadar güzel betimlenmişti ki her şey bir film gibi zihnimde canlandı her olay.
Ama hazır dikkatini çekmişken sana bir şey hatırlatayım. sahip olduğun her şey aslında Tanrı'ya aittir. Mirasın. Özgürlüğün. Ailen. Kadının. Hayatın. Bu yüzden haklı olarak senin olan şeyleri kaybetmen ile ilgili sızlanmayı bırak çünkü gerçek şu ki hiçbir şey sana ait değil. Hepsi O'na ait. Bunu ne kadar çabuk anlarsan kendine acımaktan kurtulup O'nun sana bağışlamaya karar verdiği şeyler için şükretmeye o kadar çabuk başlarsın.