Yazar böyle bir kitabı yazmanın yürek işi, okumanın da cesaret işi olduğunu söyleyerek başlıyor kitabına. Kitabının bir daha baskının yapılmayıp tozlu raflara kaldırılacağı yönündeki kaygılarını da dile getiren
Erich Von Daniken, bilimin kendi içinde tutarsızlıkları olduğundan bahsederek giriş bölümüne şöyle devam ediyor..
🔹Çelişkiler dine de yansıyor. İnsanlara yardım ve kurtuluş sözü vermek , tüm dinlerin ortak paydasıdır. İlkel tanrılar da insanlara aynı vaatlerde bulunmuşlardır. Peki neden bu sözleri gerçekleştirmek yerine gelişmiş , modern silahlarını insanlara doğrultup onları yok etmeyi amaçladılar?
...
🔹Bin yılı aşkın süredir kemikleşen o sabit fikir iskeletinin çatırdamasına artık kendimizi alıştırmalıyız..
...
🔹Arkeolojik araştırmalar, modern laboratuvarların sorumluluğunda olmalı.
...
🔹Ve gerçeğin peşindeki din adamları, halihazırda her şeye şüpheyle bakmaya başlamalıdır!
...
Bugün için bize düşen, bu soğanın kabuklarını ustaca soyarak içerilere, öze inebilmektir. O 'kaskatı öz'de bulacaklarımız, tam kelimesiyle, ne bir mucize ne de inanılmaz ve anlaşılmaz bir nesne olacak, inanca değil akla hitap edecek, çözümlenebilir ve kavranılabilir bir nitelikte olacaktır. Rastlantısal ve yüzeysel veriler bir kenara birakılacak olursa, uzak bir geleceğin meraklı insanları için serpiştirilmiş izler anında ortaya çıkmaktadır ki, söz konusu edilen bu gelecek çoktan başlamış bulunmaktadır!