Ferhat Uludere

Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
7.5/10
75 Kişi
225
Okunma
19
Beğeni
2.963
Görüntülenme

Ferhat Uludere Gönderileri

Ferhat Uludere kitaplarını, Ferhat Uludere sözleri ve alıntılarını, Ferhat Uludere yazarlarını, Ferhat Uludere yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşarken kimse benzemez babasına , bir erkek babası ölünce benziyor ona.
Sayfa 133Kitabı okudu
Pencereden bir gece kelebeği girdi içeri. Masa lambasının ışığında dönmeye başladı. Oyun oynuyordu lambayla. Figürleri tanımlanmamış bir danstı belki de yaptığı. Onu izlerken yazıdan uzaklaştım. Kalemi bırakıp sandalyeden kalktım ve kelebeği izleyebileceğim uygun bir yere geçtim. Masa lambasına çarpıyor ve masanın üzerine düşüyordu. Toparlanıp, yeniden ışığa doğru yürüyordu. Işıkla olan dansı kavgaya dönüşmüştü, her defasında lambanın sertliği yere yuvarlıyordu onu. Yine de, usanmadan ışığın üzerine yürüyordu. Eve girdiğindeki yalnızlığı yok etmişti. Bu yalnızlığı bölen birinin olması sevindirdi beni. Teşekkür etmek istedim ona. Belki ışığı kapatırsam başladığı kavgayı kazanmasını sağlarım diye düşündüm. Işığı sevmemesi doğaldı; bir gece kelebeğiydi o. Ömrünün dört gün olduğunu bilmeden kin güdüyor, kısacık yaşamında kavga ediyordu. Savaşıyordu. Akıl almaz bir durum vardı. Katlanılacak gibi değildi. Odamda bir yaşam vardı ve bu yaşam dört gün sürecekti en fazla. Korktum, içim ezildi. Dört günlük yaşamını bu odada geçirmemeliydi. Dışarı çıkmalıydı. Bu odanın her an kirlenen havasında bulunmamalıydı. Dışarı çıkarmalıydım onu. Neden buraya saklanmıştı? Kimden kaçıyordu? Ya da dört günlük bir yaşamda saklanmasını gerektirecek ne olmuştu?
Sayfa 56 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İlişkiler yaşadıkça anlıyor insan; yaşadığı ilişkinin olmayacağını, Aşk dediğine inanıyor ilk önce, sonra bunun üzerinden yalanlar atmaya başlıyor kendine. Karşısındaki de kendine atıyor aynı yalanları ve bir araya geliyorlar. Aslında aşklarından değil, yalanlarından bir araya gelip, söylediklerinin gerçek olmasını diliyorlar.
“Aşk bedenlerle olan bir şeydi. Sözler onu besliyordu; aslolan dokunuşlardı.”
“Benimle sevişirken onu düşleyecektin. Dokunduğumda şiirler yazacaktın ona. Bir sürü şiir yazmıştın ve ben hiç olmamıştım onların içinde; anlatılan ya da anlatıcı. Ben o şiirlerde hep uzaklarda duran bir engelin imgesiydim. Ben hep hayatı tüketen biriydim.”
Sayfa 30
Bir evde bir şey kırıldığı zaman ev de kırılırdı. Ev bir kere kırılınca artık şiir okunmazdı o evde ; müzik dinlenmez, resim yapılmaz, ev bir kere kırılınca şarkı söylenmezdi artık...
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
92 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.