Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gisele Halimi

Gisele HalimiHapsedilmiş Kadın yazarı
Yazar
8.6/10
9 Kişi
25
Okunma
3
Beğeni
1.788
Görüntülenme

Gisele Halimi Sözleri ve Alıntıları

Gisele Halimi sözleri ve alıntılarını, Gisele Halimi kitap alıntılarını, Gisele Halimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana kadın olarak doğmanın uğursuzluğunu dile getiriyorlardı.
Çünkü kadın, hapishanelerin en korkuncu, en belirsizi, en sinsisi olan kültürel hapishaneye kapatılmıştır.
Reklam
Kadın özgür olmalı!
Ve her şeyin üstünde -evet her şeyin üstünde- bir çığlık atmak istiyordum: Kadın özgür olmalı!
Başımıza gelen kötülüklerin çoğundan kapitalizm sorumludur ama bunların tek sorumlusu değildir.
Ben, hoşa gitsin gitmesin, yolumda gitmeye azimliydim. Yolum da sınırsız okuma, öğrenme, tanıma isteğinden geçiyordu.
Yaşamımda ilk kez, gücüm konusunda kuşkuya kapıldım. "Kadın avukat olmak, erkek avukat olmakla aynı şey mi?" diye soruyordum kendi kendime. Benim kendi üzerimde özgürce etkim yokken, kadın ola­rak bir insanın hayatı üzerinde, adalet üzerinde etkim olabilir miydi? Çok garip bir şeydi bu.
Reklam
Yürekli bir eylemin, bu eylemi yapan kişi kadın olunca tüm anlamını yitirmesini kabul etmiyordum ve hiçbir zaman kabul etmeyecektim.
ekonomik özgürlük önemli
Kadınların tüm bağımlılıklarının kökeni ekonomik bağımlılıktır. Bir tek örnek verelim. Çok güncel bir konu: Dövülen kadınlar! Bu korkunç erkeksi-faşist davranışın nedeni ne olabilir? Kocasından ya da sevgilisinden bir kez dayak yiyen kadın niçin hala onun yanında kalıyor? Hastalıklı bir mazoşizmi bir kenara bırakırsak, defalarca dövülen kadınların evden ayrılmamasının nedeni paraya dayanıyor. Kaçacak yeri, işi, hiçbir parasal özgürlüğü olmayan kadın nereye gidebilir? Bu kadın evden çıkıp gitmek istediğinde, yemek yemek, uyumak, üşümemek gibi mutlaka yerine getirilme gereksinimleri olan çocuklarını ne yapsın? Bir çiftin cinsel ve duygusal ilişkilerinin karmaşıklığını azımsamıyorum. Aramızdaki bazı kadınların militan bilincini de yüceltmiyorum. Dövülen kadınlara şunu söylüyorum yalnızca: "Ekonomik açıdan özgür olan. Çocuklarınızı, eşyalarınızı alıp çıkın". Önemli olan, kadının fizik ve moral bütünlüğünü koruması, kaba davranan erkeği hor gördükten sonra kendi kendini küçümsememesi, kendini sevmesidir. Yaşı, öğrenimi ve cesareti çalışmaya uygun olmayan kadınlara yardım etmemiz gerekir. Ama bu yardım kısa vadeli ve geçici olmalıdır.
Kendi bedenine sahip olmak için savaşmak, tüm kadınlar için apaçık bir gereklilikti.
Kadınlara bahşedilen özgürlüğe dikkat! Bunu süsleyip püsleyerek vermenin birçok yolu vardır. Sömürgeciliğin yerine yeni sömürgeciliğin kucağına düşebiliriz pekala!
Reklam
Bence teorik olarak erkekler de feminist olabilir. Ama yine de bunu onlardan pek beklemeyelim. Çünkü bunu beklersek, onlardan, kendi ayrıcalıklarına kendi elleriyle son vermelerini istemiş oluruz. Erkekler, "egemen olma zorunluluğundan" kurtulmanın kendileri için nasıl bir rahatlama, bir özgürlük demek olduğunu şimdiden bilemezler.
Eğitimimiz şu yaralayıcı ayrıma dayanıyordu: "Sen bir kız çocuğusun. Mutfak ve ev işini öğrenmen gerek. Olabildiğince erken evleneceksin. Oysa o, erkek çocuğu! Okuması, hayatını iyi kazanması gerek. Bunun için, her ne pahasına olursa olsun, tüm olanaklar yaratılacaktır". Bir erkek çocuğunun evlenmesi kişisel bir iştir. Bir kızın evlenmesi ise ailenin işidir: Genç kızı ilgilendirmez. Zaten annemizle babamız bunun nedenini bize açıklıyorlardı: Bir çocuğun kız olarak doğması, korkunç bir sorumluluğa yol açıyor. Doğaldır ki bu sorumluluğun kesinlikle yüklenilmesi gerekiyor. Özellikle de bunun bir an önce bir kocaya aktarılması gerekmektedir.
Toplumdaki çalışma hayatını bir piramide benzetirsek, piramidin tabanını kadınların oluşturduğunu görürüz. Piramit yükseldikçe erkekler çoğalır. En tepede erkekler "yalnızdırlar".
132 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.