Vapurda elinizi tuttum ya; siz de bulutları göstermek için elinizi kaçırdınız ya, (bu hiç adil değildi, zekice de değildi; trajikti) işte o zaman da sizden korkmadım. Ama nefret ettim.
Yaşadığım dünya çok fakirdi. Okuduğum dünyaysa çok zengindi. Zenginlikten parayı kastetmiyorum. İnsanların içleri çok zengindi. Aklımdan geçirdiğim ama bir türlü konuşamadığım şeyleri açıkça konuşabiliyorlardı. Benim yaşadığım dünyada insanlar bir şey yaparlarken niye yaptıklarını kendilerine pek sormuyorlardı. Okuduğum kitaplardaysa herkes soru soruyordu. Soru sordukça içleri ortaya dökülüyordu..
Herkes gibi, benim de anımsamaktan korktuğum şeyler var yaşamımda. Yolda yürürken, biriyle konuşurken, mutfakta marul doğrarken ansızın aklıma gelen geçmiş parçaları; yürüdüğümü, konuştuğumu, yaşadığımı unutturan şeyler.