"Hikâye Fanny nin masum olarak bildiği
Londra’ya gelişi ile başlar ve burada fahişeliğin
tuzağına düşüşü ile o dönemin genelevlerindeki
maceralarıyla devam eder. Mektuplar bir tür itiraf
niteliğinde olduğu kadar belirgin seksüel
psikoloji detaylarıyla da doludur.Romanda
çirkin, kaba ve adi bir anlatıma rastlamak
mümkün değildir çünkü büyük bir tutkunun
hikâyesi konu alınmaktadır.
"
Kitabın sunu kısmında böyle bahsediyor kitaptan. Nitekim dilinin ağır olmadığını söyleyebilirim fakat sunu kısmında da bahsettiği gibi uzun mektuplardan oluşuyor aslında ama mektuplar bazen çok uzun olduğu için mektup olduğunu unutup, normal bir roman okuyormuş gibi okuyorsunuz kitabı . Bu durumda yazar da unutmuş olacak ki " okuyucuya" diye bir hitap şeklinde bulunuyor. Mektup yazarken okuyucuya diye hitap ediliyorsa sorun yok.
Betimleme yapmanın, sıra sıra tüm kelimelerin birleştirlierek anlatımı uzunlaştırmaktan çok daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Fakat yazarımız sık sık ; pencere, kapı, duvar vs nerde ne kelime varsa kullanarak betimleme yaptığını düşünmüş. Bu kitabı önemli kılan nokta sanırım erotik roman olması. Dönemine göre bakıldığında cesaret isteyen tarzda bir roman.