İlerledikçe gece de değişiyordu; geceyarısının uyuşukluğu yavaş yavaş ağaçların doruklarına tırmanıyor, rüyaların daha hafif havası ağaç altlarına mavitırak tütsü buğusunu akıtıyor, ay yükseliyor, yağmurdan sonra gelen güzel havanın yolları kurutması gibi bütün dünyayı göz alabildiğine geçilebilir kılıyordu.