Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kurtuluş Kayalı

Kurtuluş KayalıTürk Düşünce Dünyasında Yol İzleri yazarı
Yazar
Editör
7.4/10
26 Kişi
136
Okunma
20
Beğeni
3.582
Görüntülenme

Kurtuluş Kayalı Sözleri ve Alıntıları

Kurtuluş Kayalı sözleri ve alıntılarını, Kurtuluş Kayalı kitap alıntılarını, Kurtuluş Kayalı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Devlet, güç sahiplerine karşı güçsüzün tek gücüydü... Batıya karşı güçsüzlerin tek savunma mevzisiydi... Çürümeye karşı insanımızın tek sigortasıydı..."
Sayfa 163 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
‘Eğer bir roman köy kahvesinde okunmuyorsa, kıymeti harbiyesi yoktur...’
Sayfa 152 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
Reklam
"Kemal Tahir’in Türkiye’den yana bir sosyalizmi, yerliliği savunması sömürüsüz bir dünya özlemi ile birliktedir... Türkiye’de Batıdan aktarma (tercüme) bir sosyalizm anlayışının sözcülüğü yerine, dünyada Türkiye’nin sözcülüğünü tercih etmiştir... Yerliliği, Türk sosyalizmini savunması bu anlamdadır..."
Sayfa 78 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
"Doğuculuk, toplumculuktu, paylaşmaktı, vicdandı, merhametti. Doğunun geriliği göreceydi... Eksiklikleri, yanlışları, arızaları sömürgeciliğin ürünüydü... Bin yıldır haysiyetini inatla savunma çabasının tahrip ettiği insan yapısı, özünde sağlamdı... Bozulma, Batıya bedel ödemekle başlamıştı... "
Sayfa 163 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
"Bir vicdanın sesiydi bu... Melanetlere meydan okuyan bir sayha idi... Yalanları silip süpüren bir fırtına. Kemal, her namuslu aydının yol arkadaşıydı, yol arkadaşı ve zaman zaman kılavuzu... Hataları, hepimizin hataları..."
Sayfa 160 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
Türkiye'de yanlış olarak kabul gören bir düşünce Atatürk'ün ordunun siyasetle ilgilenmemesi kanaatinde olduğudur. Bunun yanlışlığı örneklerle gösterilebilir. Atatürk'ün ordunun politikadaki etkinliğini sınırlamak, ya da sona erdirmek istediği doğru değildir. Eğer birtakım tedbirler soyut düzeyde anlaşılageldiği şekilde yorumlanıyorsa, bunu somutlaştırarak işlevselliğini kavramak gerekir. O zaman da görülür ki, soyut fikirler birtakım kişileri ve/veya grupları tasfiye amacıyla ifade olunmuştur. Atatürk'ün düşünce ve eylem planında birlik olunmasını istemesi ve kendi grubunu Mayıs 1921'de Birinci, Müdaafa-i Hukuk Grubu olarak isimlendirmesi, İkinci Grub'un oluşturulmasını davet etmiş, 1922 Temmuz'unda da İkinci Grup ilk örgütlenmiş muhalefet olarak ortaya çıkmıştır. Bu iki grup arasındaki ilişkinin niteliğinin demokratik olmadığının göstergeleri vardır. Bir kere, padişahlığın kaldırılmasını öneren ve sonra tedil edilerek kanunlaşan tasarının meclis komisyonunda görüşülmesi sırasında Atatürk'ün ''Burada toplananlar, meclis ve herkes sorunu doğal bulursa, sanırım ki uygun olur.Yoksa, yine gerçek, yöntemine göre saptanacaktır; ama belki birtakım kafalar kesilecektir.'' sözleri güvenilen gücün ordu olduğunu göstermekte, sorun tehdit yoluyla ve sınırlı biçimde halledilmeye çalışılmaktadır. İşte, Türk Ordusu'nun ve Cumhuriyetçiler'in geleneğinde bu tavır da vardır ve 27 Mayıs'la 12 Mart'ta bu tavrın etkililiği gözlemlenebilir. [Kurtuluş Kayalı - Ordu ve Siyaset]
Reklam
"Batının Doğu ile ilişkilerinde siyaseti değişse bile temel tavrı ve kimliği aynıdır... Batı kimliğinden ve uygarlığından söz etmemize izin veren olay Doğu zenginliklerine ticaret ve soygun yoluyla el koyma çabasıdır..."
Sayfa 89 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
《 Kemal Tahir'in romanlarında en çok üstünde durduğu konu Osmanlılıktır. Bazılarının sandığı gibi Osmanlılığa bu ilgi onun "gerici"liğinden, "Osmanlıcı"lığından, geçmişe takılı kalmasından değil, Türk toplumunun dünya tarihine en önemli katkısı olan imparatorluk geçmişinin bilince çıkarılması gereğini ilk fark eden çağdaş yazarımız-düşünürümüz olmasından ileri gelmektedir. 》
Sayfa 86 - İthaki Yayınları, Birinci Baskı: Kasım 2010.
Devlet Ana”, yazarının gelişigüzel okuyarak düzensiz tuttuğu notlar altında ezilmiş, yaratıcı bütünlükten yoksun kalmış gibidir.
Bülent Ecevit'in demokratik solu diğer siyasal eğilimler­ den bağımsızlaştırma denemesi ve sağ partilerin tabanına hapsolmuş demokratik sol oylan alt yapı devrimi anlayışıy­la demokratik sola yöneltme eylemi 1980 öncesinde başarılı olmuştur. Böylesi bir anlayışın yaşadığımız dönemde de ba­ şarılı olmasını engelleyecek bir durum yok gibi görünmek­tedir. Özellikle 1980 sonrasında yaygın bir biçimde eleştir­ menin ötesinde Bülent Ecevit'in düşüncelerini anlama gere­ği duyulmamaktadır. Bülent Ecevit'in DSP'de somutlaşan si­ yasal doğrultusu ortanın solu döneminden önemli izler taşımaktadır.
Sayfa 42 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
164 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.