Takastan aldığım bu kitap hakkında bir fikrim yoktu ama yeni yazarlar da denemek istiyordum; bu sebeple kitap zevkine güvendiğim bir ablama sorarak alıvermiştim.
Kitabı çok beğendim. Yazarın anlatımı çok iyidi; hiçbir kafa karışıklığı hissetmeden, her şeyi kolayca anlıyor ve yaşıyor gibi okuyorsun. Yazar kurgusunun da hakkı vermiş; kitapta 'bazı' şeylerin ipuçları vardı ama kabul edip evet, kesin bu bôyle, diyemedim. Tereddütte kalıyor ama tam olarak konuyu da eşeleyemiyorsun. Sonu ise gerçekten çok iyidi; yarı tahmin edilebilir yarı edilemez.
Kitapta bir kadının hem güçlü yanını hissediyor hem de korkak yönünü yaşıyorsun. Sevmek, başkalarına çirkin gelebilecek şeyleri öperek güzelleştiren ve bunu derinden hissettirmeye sebep olan harika bir duygudur; Logan ise bunu bize gösteren mükemmel bir karakter.
Kitap polisiye, bu sebeple bazı kitaplarda aşk, biraz geri planda tutulur -bu iyi de olur- ama bu kitapta aşkın, polisiye ile orantılı şekilde ilerlemesi kurguyu daha okunası yapmış. Ve kesinlikle kurgu özgündü.
Kitabın konusu; psikopat bir katil düşünün, kadınları kaçırıp
"Beni öldürecek."
"Beni öldürmeyecek" diyerek elindeki dikenleri, gülden söken ve buna göre kadınları öldüren.
Hayatta kalan bir kadın olmadı, tek bir kişi hariç; Amanda!
Peki katil tekrar Amanda'nın peşindeyse?
Polis Logan, bazı nedenlerle kendini suçlu hissederken, diğer taraftanda bu katili yakalamak için savaş vermektedir.
Sonuç ise yaralayıcıdır.