Leonardo di ser Piero da Vinci (15 Nisan 1452 - 2 Mayıs 1519), Rönesans döneminde yaşamış İtalyan hezârfen. Döneminin önemli bir düşünürü, mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı, botanisti, jeologu, kartografı, yazarı ve ressamıdır. En tanınmış yapıtları Mona Lisa (1503-1507) ve Son Akşam Yemeği'dir (1495-1497). Rönesans sanatını doruğuna ulaştırmış, yalnız sanat yapısına değil, çeşitli alanlardaki araştırmaları ve buluşlarıyla da tanınan, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve dehalarından biri kabul edilir. 2. milenyumun adamı seçilmiştir.
Unvan:
Rönesans Döneminde Yaşamış İtalyan Hezârfen. Döneminin Önemli Bir Düşünürü, Mimarı, Mühendisi, Mucidi, Matematikçisi, Anatomisti, Müzisyeni, Heykeltıraşı, Botanisti, Jeologu, Kartografı, Yazarı ve Ressamıdır
Hadi hep birlikte birazcık hayal gücümüzü geliştirelim zamanının gerisine şu anki olduğumuzdan farklı biri olarak babalık ve annelik duygusunu her an yaşamaya hazır biri olarak gidelim.
Tarih 15 nisan 1452'yi gösteriyor.çocuğunuzun ağlama sesini duyuyorsunuz; içiniz kıpır kıpır ilk defa göreceğiniz için içinizde hoş bir heyecan girdabı oluşuyor
Teorik olarak bilmeceyi andırsada bence tam bilmeceler kitabı diyemeyiz. Bilmeceler eğlencelidir bu fazlasıyla gotik. Hatta bazı kehanetler fazlasıyla tüyler ürpertici. Mesela yeni doğmuş bir bebek desem herkesin içinden masumane duygular geçer, öyle değil mi? Da Vinci’nin Leonardosu şöyle belirtmiş:
“Memede çocuklar üstüne.
...başkalarının yediği şeyleri emecekler ve konuşabilmeleri için aradan aylar geçecek.”
Ya da şöyle bir örnek vereyim;
cansız bir nesnedir insan hayatını kolaylaştırır, bir yerden başka bir yere gitmemize olanak sağlar, bilin bakalım bu nedir?
Araba ya da gemi mi dediniz? Evet! Doğru.
Ama Da Vinci’nin kehaneti şöyle;
“Ölülerin, canlıları dünyanın çeşitli yerlerine taşıdığı görülecek.(arabalar ve gemiler)”
Çok basit olguları bile korkunç bir şekilde yazmış Da Vinci.Bunlardan bir çok var ben bu örneklerle bitiriyorum.
Ana başlık “Kehanetler*”
Alt başlık “Bilmeceler*”olmalıydı.
Önsözü yazan Samih Rıfat bu durumu açıklamış kehanet ve bilmece ona göre aynı olgu. Beni pek tatmin etmedi bu görüşü. Ben bilmeceleri eğlenceli kehanetleri ürpertici buluyorum.
Keyifli okumalar...
Leonardo da Vinci ve Michelangelo biyografilerini okurken, iki büyük dehanın birçok kereler karşı karşıya geldiğini görmüştüm. Her iki sanatçı da kılı kırk yaran, yarattığı eserlerden bir türlü memnun olmayan, mükemmeliyetçi insanlardı. Leonardo resim alanında, Michelangelo ise heykelde başyapıtlar vermişti. Ama her ikisi de hemen her sanat dalında eserler vermiştir. Örneğin Michelangelo' nün sistine şapel tavanına çizdiği resimler efsanedir.
İkili arasında şöyle bir diyalog geçtiği söylenir. Leo resim sanatıni, tüm sanat dalları içinde en başa koymuş, heykel sanatıni biraz kucumsemistir. Michelangelo ise buna bozulmuş, aralarında hoş olmayan bir münakaşa geçmiştir. İşte bu kitap Leo 'nun gözünden sanat dallarınin karşılaştırılması kabul edilebilir.
Leonardo'nun bakış açısıni anlamak açısından güzel bir kitap. Meraklısına tavsiye edilir.