Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Levent Sepici

Levent SepiciGöbekli Tepe yazarı
Yazar
7.3/10
22 Kişi
71
Okunma
0
Beğeni
2.650
Görüntülenme

Öne Çıkan Levent Sepici Gönderileri

Öne Çıkan Levent Sepici kitaplarını, öne çıkan Levent Sepici sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Levent Sepici yazarlarını, öne çıkan Levent Sepici yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anthony Cohen :
Toplumun bilinci sembollerinin idaresiyle canlı tutulmalıdır.
Sayfa 100Kitabı okudu
Anadolu’yla etkileşim içinde olan Mezopotamya bölgesindeki uygarlıkların atalarını da Mu’dan göç edenler oluşturmuşlardır.
Reklam
Einkorn günümüzden yaklaşık 10.500 yıl önce Karacadağ’ın eteklerinde yani Urfa’ya 100 km mesafede gelişmişti. Einkornun özelliği başaklarının baş aşağı durmasıydı, yani olgunlaştığında tohumları toprağa dökülüyordu. O dönemde insanlar bu yabani buğdayı dökülmeden topluyor hatta depoluyorlardı. Bir dahaki sezona kadar, yani dökülen tohumların yeniden başak olmasını beklemek zorundaydılar. Sonra insan bu yabani buğdayı ehlileştirdi. Yani olgunlaşan başakların eğilmeden, içindeki evinleri dökmeden dik durması sağlandı. Bunun nasıl başarıldı halen bilinmiyor. Tesadüf olduğu, çeşitli denemelerle bu sağlandığı, o bölgedeki toprağın yapısının bunda etkili olduğu, iklim koşullarının dönemsel olarak buna olanak sağladığı, insanın merak ve ihtiyaçları, azmi, ya da hepsi. Her nasılsa insan bunu başarmış. Öyle ya da böyle sonunda buğdayın ehlileştirilerek dik durması sağlanmış. Günümüzde ıslah edilmiş haldeki buğday başakları olgunlaştığında da içindeki evinleri dökmeyecek şekilde dik durumda kalmaktadır.
Fark edilen başka bir özellik ise görsel seçicilikte gizlidir. Çünkü T sütunların üzerindeki üç boyutlu kabartmalar gece meşale tutulduğunda, gün ışığındankinden daha iyi görülüyor. Kabartma figürler güneş tam öyle vaktinde iken iki boyutlu gözükmekte, üç boyutlu algılanamamaktadır.
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Göbeklitepe ile ilgili tanışma kitabı tadında, akıcı ve okunması çok kolay ama bilgilendirici bir kitap okudum. Sadece Göbeklitepe’den bahsetmiyor. İnsanlığın tarıma başlayışı, Mu ve Atlantisin izlerinden ve Göbeklitepe’nin nasıl bulunduğundan da bahsediyor. En az 20 adet olduğu belirlenen mabetlerden şu ana kadar sadece 9 tanesi üzerinde kazı çalışması yapılmış. Mabetler yan yana aynı seviyede olmasına rağmen her mabedin yapılış zamanı farklı arada 500 ila 1000 yıl var. Öyle bir mühendislik bilgisiyle yapılmış ki Göbeklitepe, C mabedi kaya zemine kazılarak yapıldığından su geçirmez yapıda ve doğuya doğru eğimli. Zeminde bırakılan deliklerden suyun tahliyesi sağlanıyor. İstenildiğinde delikler kapatılarak taban su ya da başka bir sıvı ile doldurulabiliniyormuş. Taban su doluyken gece gökyüzünün suya yansımasıyla çok rahat bir yıldız haritası çıkarılabilinir diyor yazar. 12.000 yıl önce insanlar böyle bir yer inşa etme gereği duymuşlar. İnsan ve hayvan figürleriyle süsleyip, belki de yılın belli zamanlarında farklı yerlerden gelip burada buluşup belli ritüelleri gerçekleştirmişler. Bu çok heyecan verici ve büyüleyici. Toplu mezar yada insan kemiği yok. Sadece av hayvanlarının kemikleri bulunmuş.zaten sütunlarda da çokca hayvan figürleri mevcut. Göbeklitepe’nin bir ibadet ya da ritüel için inşa edildiği ve yine insan eliyle toprakla kapatıldığı söyleniyor. Hala bir sürü gizemi barındıran bu yeri en kısa zamanda gidip görebilmeyi umuyorum.
Göbekli Tepe
Göbekli TepeLevent Sepici · Sınır Ötesi Yayınları · 201371 okunma
Reklam
T sütunlarının çok önemli başka bir özelliği de sütunlara vurulduğunda düşük titreşimli tınlama sesi çıkmasıdır. Bu özelliğe, yani tınlayan taşlara Malta’da bulunan kireç taşından yapılmış mabetlerde de rastlanmaktadır.
"Korkunun kabuğunu kırarsak altından bilgi çıkar. İnsan bilmediği şeyden korkar. Bildiğinden korkmaz. Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar. Insan bildikçe tanıdıkça sever."
Sayfa 142Kitabı okudu
Sofi Hikayesi
Hani adam deniz hakkındaki tüm kitapları okumuş ve ben deniz hakkında her şeyi biliyorum demiş ve herkese denizi anlatmaya başlamış. Deniz kenarına gelip de denizi görünce ben deniz hakkında hiçbir şey biliyorum demiş. Sonra elini denize sokmuş ve ben demiş, denizle bir oldum. İşte ben deniz oldum. Ve denize girmiş suyun dibine batınca da susmuş, artık suskun olmuş.
“Korkunun kabuğunu kırarsak altından bilgi çıkar.İnsan bilmediği şeyden korkar.Bildiğinden korkmaz.Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar.İnsan bildikçe tanıdıkça sever. (...) Elbetteki sevginin de kabuğunu kırınca içinden hakikat yani TANRI çıkar.”
Sayfa 142
Reklam
HARRANLI SABİİLER
“ ‘Eğer bir insanın yaşamından daha değerli bir şeyi yoksa yaşamının da bir değeri yoktur.’ diyor Konfüçyüs.Bu insanların yaşamlarından daha değerli şeyleri olduğu açık.”
Sayfa 142
Peter Tompkins :
Mısır hiyeroglif, Babil ve Sümer çivi yazıları üzerinde yaptığım son araştırmalar da, günümüzden 5000 sene önce Orta Doğu'da yüksek seviyede bir bilim mevcuttu, matematiği icat etmekle itibar edilen Pythagoras, Eratosthenes, Hipparchus gibiler sadece geçmişteki atalarının geliştirdiği kadim bir bilimin kalan parçalarını toplamışlardır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Toplumun bilinci sembollerinin idaresiyle canlı tutulmalıdır.
Sayfa 100 - Anthony CohenKitabı okudu
Hopi Kızılderilileri’ne ait efsanelerde de dünyanın yedi çağı oldukça ayrıntılı bir şekilde mitolojik bir uslupla anlatılmıştır. Hopi Kızılderililerinin efsanelerinde dünyanın ilk yaratılışında her şeyin mükemmel olduğundan söz edilir ancak ne var ki bu cennet hayatı belli bir süre sonra ırkların birbirleriyle rekabete girmelerinden dolayı
Arkeologlara ve jeologlara göre eğer kendi haline bırakılırsa doğa bin yılda insan eliyle yapılmış her yapıyı yok etmekte ve geriye iz bırakmamaktadır. Jeologların söylediğine göre bugün insan ırkı ortadan kalksa bin yıl sonra dünyada çok nadir bir ya da iki barajın izine rastlanabilir, Çin seddi dahil her şey toprak olur.
Sayfa 67 - Sınır Ötesi YayınlarıKitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.