Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Murat Bardakçı

Murat BardakçıEnver yazarı
Yazar
8.2/10
675 Kişi
2.877
Okunma
551
Beğeni
17,1bin
Görüntülenme

Murat Bardakçı Sözleri ve Alıntıları

Murat Bardakçı sözleri ve alıntılarını, Murat Bardakçı kitap alıntılarını, Murat Bardakçı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık bugün civar askerler gelmeye başladı. Kısm-ı azamı yaya. Ellerinde uzun iri sopalar ve çevik vücutlarıyla bana Trablusgarp'ı hatırlatıyor. İnşallah şu saf gençleri muvaffakiyete sevke Hüda muvaffak eder. Baysun şehrinden de ilk gönüllüler kaçıp gelmeye başladı. Yirmi iki yaşlarında bir genç kılıcını kuşanmış, ata binmiş geldi. "Asker olacağım" diyor.
9 Mart 1922Kitabı okuyor
Abdülmecid zamanında sarayın 3 milyon tutan borcu maliyeye devredilince maliyeyi bile batıracak gibi oldu. Maaşlar zamanında verilemedi, mecidiye altını 160 kuruşa çıktı, iflaslar başladı. Saray masrafları için tüccar ve sarraflardan yüzde 45 faiz ile borç bile alındı. Her yer huzursuzdu ve halkın gözünde huzursuzlukların tek bir sebebi vardı: Gâvurlar...
Sayfa 25 - İnkılap Yayınevi
Reklam
Şu kadar sevilsek de yeterdi ♡
...seni üzecek bir vesile olan hastalığa tutulmaktan pek korkuyorum.
Petersburg, Cumartesi, 19 Şubat 1337Kitabı okuyor
Aşk mı? Önce Enver Paşa'ya bakın ^^
İşte ruhum! Bu sırada senin için topladığım mini mini zayıf sarı kır çiçeklerini öpüp sana gönderiyorum. Bunlar tercüman-ı hissiyatım olsun.
9 Mart 1922Kitabı okuyor
Bugün, Mirkendler'in bayrağını bitirdik. Kırmızı üzerine beyaz olarak… Arkasında da ay üzerine Muhammedün Resulullah yazılı. Bunu bir sırığa geçirdik. İşte, ilk Turan-İslam Ordusu bayrağı.
6 minh (6 Ocak 1922)Kitabı okuyor
Afganistan'dan gelen gazetelerden Anadolu'da hala muharebe olduğunu, Yunanlılar'ın İzmir ve Bursa'yı tutmakta bulunduklarını anladım. Sonra Fransa, İtalya ayrı sulh yapmış. Diğer taraftan Hindistan'da ufak tefek hareketler oluyor. Allah her tarafa yardım etsin ruhum.
4 Mart ( 1922) PazarKitabı okuyor
Reklam
Off bu adamın minnoş kalbi beni öldürüyor ^^
Naciye, Naciye! Bilir misin? Bugün ne kadar beni sevindirdin. Dünyaları, bunlardan daha kıymetli olan seni görmüş, bulmuş derecesinde sevindim. Ah! Ruhum düşün, tamam sekiz ay oluyordu ki senden hiç haber alamadımdı. Artık hele son canlı cenazeye dönmüştüm. Hissiz, ruhsuz dolaşıp duruyordum. Bugün postamı kapararak gönderdimdi ki Kabil'den Buhara Emiri tarafından "Abdülhakim Toksabay geldi" dediler. İçeri girdi ve bir beze sarılı zarf verdi. İlaveten ''Afgan askeri de geliyor" dedi. Hemen, gayr-ı ihtiyari bezi açtım. Bir de içinden üzerinde imzan da olan zarfı görünce yine çocuk gibi gülmeye, sevinmeye başladım. Asabi, gayrimuntazam parçaladığım zarfın içinden fırlayan kâğıdı titrek ellerimle açtım. Asabiyetten soğumuş ellerimin arasından kalbinin hararetini hissediyordum. Ah, Naciye! Hiç değişmemişsin. Beni yine aynı muhabbetle sevdiğini duyuyorum. Bana kısaca olan "Enverciğim" hitabın her şeyi, kalbinin en derin köşelerini gösteriyor. Adeta gözlerinin içini okuyorum...
18 Mart 1922 Puli-HakiyanKitabı okuyor
Fikrimce, Kazakçanın ıslahıyla umum bir Türk lisanı bulmak kabil olacak. Bence de eğer bu Türkmen, Özbek, Sart, Kırgız vesaire lisanları birleşmezse o vakit büyük bir Türkistan meydana gelmez. Böylece de yaşayacak bir Türk milleti vücud bulmaz.
Buhara, 3 Teşrinisaniye (Kasım) 1921Kitabı okuyor
Vahdettin han.
Kaçmadım! Vekili olduğum şanı yüce Peygamberin yaptığını yaptım hicret ettim.
Ahh! Bu adamın romantikliğine artık kalbim dayanamıyor ♡
Şu sırada Hazret-i Süleyman olmayı ne kadar isterdim. Fakat mal ve mülk için değil, sadece sana kuşların kanadı ve rüzgarlarla haber gönderip senden haber almak için. Naciye! Kalbim senin için, yalnız senin için heyecanlı çarpıyor, vücudum senin için titriyor.
5 Nisan 1922Kitabı okuyor
Reklam
Kırlangıçları da kıskanmazsın ama paşam ^^
Naciye! Dün geceden beri bir çift kırlangıç odamda tavandaki eski bir yuvayı tamirle yerleştiler. Onların şimdi kulağımda çınlayan cıvıltısı seni ve yavrularımı ne kadar hasretle düşündürüyor, teessürümü fakat tatlı bir acılığı hissettiriyor. Onlar mes'ud yuvalarında istikbal ve yavruları için tatlı tatlı konuşarak, cıvıldayarak meşgul olurken ben garip, biçare, sizlerden uzakta bütün bir alem-i İslam'ı kurtarmak fikriyle didişip duruyorum.
Neyse, bugün yemekten sonra Fuad Paşa ile Safvet Bey geldi. Muharebeden bahsolundu, anlaşılan Yunanlılar Afyonkarahisar'ı almışlar. Fakat yukarıda mağlup oluşları belki bu vaziyeti tashih ettirir, yoksa eğer Yunanlılar Afyonkarahisar'ın da şimal[in]e, Kütahya üzerine yürüyecek kadar kuvvetli iseler bizimkilerin Eskişehir'i de terk etmeleri lazım gelecek. Mamafih bakalım, bence bizim ordunun dahili hat üzerindeki vaziyeti müsait, fakat eğer Rumlar Afyonkarahisar-Eskişehir hattını tutarlarsa o vakit vaziyetimiz fenadır. Mamafih ümitsiz değildir. Safvet Bey Yunanlılar'ın Bursa cephesinden Afyonkarahisarı'na kuvvet çekerek orada tutunmak isteyeceklerini, Fuad Paşa da aksini sanıyor. Ben de eğer hakikaten şimaldeki mağlup olan Yunan kısm-ı küllisi idiyse, bu halde bizimkilerin Afyonkarahisar garbına doğru bir hareketleri Yunanlıları pek fena vaziyete sokar kanaatindeyim. Neyse, şimdilik oradan gelecek havadislere bakalım.
Moskova, 1 1 Nisan 1921Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.