Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muzaffer İzgü

Muzaffer İzgüZıkkımın Kökü yazarı
Yazar
8.6/10
2.214 Kişi
11,5bin
Okunma
636
Beğeni
30,5bin
Görüntülenme

En Eski Muzaffer İzgü Gönderileri

En Eski Muzaffer İzgü kitaplarını, en eski Muzaffer İzgü sözleri ve alıntılarını, en eski Muzaffer İzgü yazarlarını, en eski Muzaffer İzgü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi.
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,671 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
İlkokul yıllarımda okumuştum. beni derinden etkileyen bir kitaptı.kah gülmüş kah ağlamıştım...hala düşündükçe yüzümde kocaman bir gülümseme vardır içinde biraz hüzün taşıyan....
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,671 okunma
Reklam
944 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İlk okuduğum kitaplardan birisi de bu seriydi. Ordu'nun yüksek bir köyünde geçen çocukluğumda babama yalvar yakar bir tanesini aldırır bir solukta okur diğeri için yalvarmaya başlardım. Kitap il merkezinden alınıyordu ve babam da çarşıya ayda bir kere gider unutmazsa ya da para durumuna göre alır veya ertelerdi. Okumayı söken çocuklara verilebilir.
Ökkeş Dizisi (Takım 10 Kitap)
Ökkeş Dizisi (Takım 10 Kitap)Muzaffer İzgü · Özyürek Yayınevi · 201295 okunma
168 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
6 ya da 7. sınıfta denk geldiğim ve her yaştan bireyin okuyabileceği bir kitap. Ağlayarak bitirdiğim kitabı yine severek ve aynı ilgiyle okuyabilirim.
Ekmek Parası
Ekmek ParasıMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınevi · 2014801 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
İlk okuduğum romanlardan biri. Ben de çocuk yaşta okumuştum, ana karakter de çocuk olduğu için basit anlatımı karşısında zorlanmamıştım. Yoksul olmalarına çok üzülmüştüm başlarda, ama güldüren bir kitap olduğu için de çok sevmiştim. Kitap önerisi istediklerinde ise dalga geçtiğimi düşünenler olabiliyor. :)
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,671 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
Çocuk kitabı diye okumamazlık yapmayacağım bir kitap ve yazar MUZAFFER İZGÜ. Kendisiyle iki defa karşılaşma ve kısa sohbet imkanım oldu . Hala ruhu çocuk kalmış ,sevgi dolu usta bir yazar.
Ekmek Parası
Ekmek ParasıMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınevi · 2014801 okunma
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap için aslında kısa bir yorum değil bir kitap yazmalıyım. 6 yaşımda mahallemizin aşağı tarafındaki kitapçıya tek başıma giderek aldığım ve en az 25 kere okuduğum, canım sıkıldıkça tekrar tekrar okuduğum kitap. Öğretmen olduğumda öğrencilerime de okutacağım dediğim ve okuttuğum kitap. Muzaffer İzgü'nün hayatını oldukça eğlenceli bir dille anlatan fakat farkındalık eşiği yüksek olan kişiler için de epeyce kedere yol açan kitap. filmine ulaşabilmek için üniversiteyi okuduğum şehirde başvurmadığım yer kalmamıştı fakat ulaşamamıştım. Daha sonra bir arkadaşımın sürpriziyle filmini de izleyebilmiştim. Filmi değil kitabı tavsiye ederim. Film kitabın sığ bir özeti olmuş. Bu kitabı çocuklara okutun, içinde küfürler geçiyor fakat okutun. Gerçek hayatta çocuklar küfrün bin bir çeşidini duyuyor, söylüyorlar, görüyorlar... Her şeyin hemen elde edilemeyeceğini öğrensinler. Zamanımızın tüketmek için birbirleriyle yarışan çocuklarına okutun.
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,671 okunma
Babam, - Soğuk almış soğuk, diyordu. Anacığımsa kurşun döktü, belki nazar değmiştir diye. Bilmem, neremize nazar değecekti bizim? Bir kez, pek öyle akıllı çocuklar değildik, sonra yoksulun kuru ekmek tombulluğu da yoktu üzerimizde, yüzümüzde kanın zerresini bulmak için tam araç gereçli laboratuvarlar ister; iş böyle olunca neyimize nazar değecekti ki? Eh, ana bu, kuzguna yavrusu zümrütüanka görünürmüş... Kim bilir, biz de anamızın gözünde ne eşi bulunmaz, ne nazar değecek çocuklardık... Bin maşallah!.. Kurşun dökmenin bir yararı olmayınca, tüm duaları okuyup okuyup üzerime üfledi anacığım. İki gün de bu duaların etkisini bekledik durduk... Umut, ne iyi şeydi. Doktor parası, ilaç parası vermeden bir çocuğun iyileşmesi, yoksul evi için umutların en iyisiydi.
Baloncuyu da, çok balonu olduğu için dünyanın en mutlu insanı sanırdım.
İnsan ağır yükün altına girdi miydi, ağır ağır gideceğine daha hızlı gidiyor. Belki de bu işkence bir an önce bitsin diye...
Reklam
Çünkü yarın perşembe, anamız hastaneden çıkacak. Çok bekledik o günü anamızı. Ancak ondan bir hafta sonra geldi anamız. Zaten zayıftı, geldiğinde bir deri bir kemik kalmıştı. Ama olsun, tek anamız olsun, değil bir deri bir kemikten, yalnız kemikten olsun...
Sıcak yorgan altından atılma korkusuyla tekme oyununu hemen durdurmuştuk. Ah durur muyduk ki... Bu kez ayak parmaklarımızla birbirimizin ayağının altını kaşır, kıkır kıkır gülerdik. Babam bağırırdı: - Niye gülüyorsunuz ulan? - Birbirimizi gıdıklıyoruz baba. - Eliniz nasıl yetişiyor? - Ayağımızla gıdıklıyoruz baba. - Madem öyle beni de gıdıklayın, ben de güleyim. İki kardeş, babamızı gıdıklar, o gülerken, sanki biz gıdıklanıyormuşuz gibi kahkahalar atar, yorulunca başımıza yorganı çeker, bir arada yatmanın mutluluğuyla hemen uyurduk...
Bedri Emminin rakıcıbaşısı bendim. Gece dokuzlarda bile pijamayla seslenirdi... - Muzooo lan, Muzooo lan! Fırlardım yataktan... - Muzo lan, bi ufak al da gel! Biliyordum ki paranın üstü benimdir. Bunu, anam da, babam da bildikleri için seslenmezlerdi. Daha sonraları bu rakı fasıllarından sonra, Müjgan Ablanın çığlıklarını duymaya başladım. Bağırırdı Müjgan Abla, - Vurma, vurma, diye. Titrerdim yatağımda... - Ah, derdim, bir büyük olsam, bir güçlü olsam, koşsam gitsem kapıya, vursam kırsam, bir yumruk çeksem adamın suratına, kaçırıp götürsem Müjgan Ablayı Bursa'sına... Sonra, anama, - Ana be, öldürüyor Müjgan Ablayı, derdim. Anam, - Hüs ulan, avradı değil mi döver, derdi. Hem döver, hem sever. Bir tür sevgiyi çözmeye çalışıyordum o zamanlar minicik beynimde. Ama bir türlü çözüm yolu bulamazdım.
Filmin, en acıklı, en firaklı yerinde kütür kütür kabuklu hıyar yiyen duygusuz insanlar olduğu gibi elindeki dolmasını bize uzatan çok duygulu insanlar da vardı. Ne tatlı gelirdi o dolmalar bana!.. Filmdeki baş kadın oyuncu veremin son devresinde kan kusup duruyor, ben gözlerimden şapır şapır yaş getiren zehir gibi acı biber dolmasını yiyorum. - Vah vah, derdi kadınlar, gazozcu bile ağlıyor. Sanki gazozcular ağlamazmış gibi...
Bizim mutluluğumuz çok basitti. Tencerede yemeğimiz olsun, çıkında ekmeğimiz, lambada gazımız, ocakta çaydanlığımız, yeter de artardı bile...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.