Nijat Özön

Türk Sineması Tarihi (1896-1960) yazarı
Yazar
Çevirmen
8.0/10
13 Kişi
88
Okunma
7
Beğeni
1.907
Görüntülenme

En Beğenilen Nijat Özön Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Nijat Özön sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Nijat Özön kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sinemada ses ögesi
Film müziği bestecilerinin olmayışı (Nedim V Otyam, Hulki Saner ya da Yalçın Tura'nın bu yoldaki çalışmaları henüz bu alandaki açığı kapatacak nitelik ve nicelikte değildir), "orijinal" olmayan parçaların seçilişindeki şaşılacak bilgisizlik ve zevksizlik gibi işin sanatla ilgili yönü bir yana, sesin beyazperdeye ulaşıncaya kadar geçirdiği teknik işlemler de tam bir bilgisizlik içinde yürütülmektedir. Tıpkı fotoğrafta olduğu gibi sağlam bir teknik bilgi gerektiren bu işi yapmaya kalkışanlar da yine çoğunlukla alaydan yetişme kimselerdir. Bundan dolayıdır ki, ses kaydı çeşitli seslerin tek kuşakta birleştirilmesi sırasındaki korkunç beceriksizlik, perdedeki ses kaynaklarına göre bir "ses derinliği"nin elde edilemeyişi, tabii seslerin (effects) kaydındaki başarısızlık. . . giderilmedikçe filmlerimizde teknik bakımdan ortalama bir seviyeye erişmek bile ancak çok mutlu rastlannlara kalacak bir iştir. Görüntüden sonra sinemanın en önemli öğesi olan ses, bugün sinemamızda hemen hemen "yok demesinler" diye kullanılır bir özelliktedir.
Sayfa 207 - Doruk Yayımcılık, 2010Kitabı okudu
"Sinemacılar" çağının başlangıcı, Türkiye'nin toplum yaşayışındaki önemli bir olaya, çok partili düzene geçiş döneminin serbest seçimler sonundaki iktidar değişikliğiyle tamamlanmasına rastlamaktaydı. Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye'yi yöneten tek parti, iktidarı başka bir partiye devretmişti. Hiç şüphesiz bu büyük bir adımdı. Bununla birlikte, daha ilk günden baş gösteren olumsuz gelişmeler de vardı. İktidara geçenlerin ilk zamanlarda, yıllardan beri süregelen sıkılardan bazılarına, son vermeleri; düşen iktidarın henüz yalnız kusurlarıyla uğraşılması, daha bir seçim öncesinden başlayan gerici hareketin yeni dönemle birlikte büsbütün hız kazandığını birçok gözlerden saklıyordu. Oysa, Atatürk devrimleri daha ilk günden tehlikeye girmişti. İktidarın başı daha iş başına geçişinin yirminci günü, bu devrimleri "millete mal olmuş ve olmamış" diye ikiye bölüyordu. Bunun yanı sıra, eğitim alanında, özellikle ilköğretim seferberliğinde gerilemenin başlaması ,Anayasa dilinin değiştirilmesi, dil devrimine her fırsatta hücuma geçilmesi, kültür ve sanat alanlarında daha önceki dönemde girişilen çalışmalara son verilmesi bunu izledi. Eğitim alanında, özellikle ilköğretim seferberliğinde gerilemenin başlaması, Anayasa dilinin değiştirilmesi, dil devrimine her fırsatta hücuma geçilmesi, kültür ve sanat alanlarında daha önceki dönemde girişilen çalışmalara son verilmesi bunu izledi.
Sayfa 153 - Doruk Yayımcılık, 2010Kitabı okudu
Reklam
Sinemada görüntüyü oluşturan başlıca ögeler
Görüntüyü oluşturan başlıca öğeler: çerçeve/çerçeveleme, görüntü düzenlemesi, görüş noktası, alıcı açısı, çekim ölçeği, oyuncu/oyun, çevre/ bezem, donatım/giysi/makyaj, aydınlatma, renk, içerik/izlek/ konu/oyunluk/dramatik yapı, devinim, ses, görünçlükleme/yönetimdir. Bu öğelerin her biri sinemacının önüne geniş kullanma olanakları çıkarır.
Sayfa 31 - agora kitaplığı 2008Kitabı okudu
Türk Sinemasında Muhsin Ertuğrul Tekeli
Türk sineması ilk adımlarını tiyatrocuların önderliği altında attığı gibi, bu ilk dönemi izleyen on yedi yıllık sürede de çalışmalarına yine tiyatrocuların tekeli altında devam etti. Üstelik bu kez çalışmalar yalnız bir kişinin -M. Ertuğrul- yönetiminde yapılıyordu. Oyuncu kadrosu da, yine aynı kişinin yönetimindeki Şehir Tiyatrosu'ndan sağlanmaktaydı. Bu durum, Türk sinemasının gelişmesi üzerinde olumsuz etkiler yapmıştır. Ertuğrul, on yedi yıl Türk sinemasını tek başına elinde tuttuğu gibi, gerek doğrudan doğruya kendi yanında, gerekse başında bulunduğu Şehir Tiyatrosu'nda yetişen rejisörler aracıhğıyla bu olumsuz etki günümüze kadar sürd ü . Hiç şüphe yok k i , bu, Türkiye'den başka hiçbir ülkenin sinemasında rastlanmayan çok özel bir durumdu.
Sayfa 75 - Doruk Yayımcılık, 2010Kitabı okudu
Ertuğrul'un Türkiye'de 1922'den başlayarak meydana getirdiği yirmi dokuz film içinde şu ya da bu bakımdan üzerinde durulması gerekenler, üçü geçmez . Bunlar, sırasıyla Ateşten Gömlek , Bir Millet Uyanıyor ile Aysel, Bataklı Damın Kızı'dır. Bunlar da 1939'dan önceki yirmi filmi arasında yer alır. Sinemamızın ileriki gelişmesi bakımından, bu on yedi yıl büsbütün boş geçseydi daha iyi olurdu; zira üç filmin kazandırdıkları yanında geri kalanların getirdiği kötü alışkanlıklar çok daha ağır basıyordu.
Sayfa 118 - Doruk Yayımcılık, 2010Kitabı okudu
Devinim
devinimin başlıca şu üç kaynaktan doğduğunu görürüz: • Varlıkların yer değiştirmesi, • Alıcının yer değiştirmesi, kendi eksenleri çevresinde oynatılması, • Çekimlerin sıralanışı (kurgu).
Sayfa 81 - agora kitaplığı 2008Kitabı okudu
Reklam
43 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.