Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rupert Furneaux

Rupert FurneauxTuna Nehri Akmam Diyor yazarı
Yazar
9.1/10
16 Kişi
61
Okunma
0
Beğeni
1.060
Görüntülenme

Hakkında

Furneaux, yazarlığın yanı sıra senaristlik ve film yönetmenliği de yapmıştır. Hıristiyanlığın kökleri, tarihte gizli kalmış olaylar, harp muhabirlerinin yaşam ve deneyimleri, suç ve cinayetler yazarın ilgi duyduğu çeşitli konuların başında yer alır.Furneaux, yazarlığın yanı sıra senaristlik ve film yönetmenliği de yapmıştır. Hıristiyanlığın kökleri, tarihte gizli kalmış olaylar, harp muhabirlerinin yaşam ve deneyimleri, suç ve cinayetler yazarın ilgi duyduğu çeşitli konuların başında yer alır.

Okurlar

61 okur okudu.
1 okur okuyor.
54 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa
. Bu hikâyenin mihveri olmasına rağmen Osman Paşa üzerine geniş bir bilgiye sahip değiliz. Kendisi için kısaca, eline geçen fırsatlardan yararlanmasını bilmiş bir komutandı diyebiliriz. Ruslara meydan okuyan Osman Paşa’nın adı bütün dünyada haftalarca yankılar yapmıştı. Osman Paşa yabancıları sevmez, harp muhabirlerinden nefret ederdi. Ancak Padişah’ın emriyle «Daily Telegraph» muhabirine izin vermiş fakat yine de kendi karargâhına kabul etmemişti. Gazetecilere karşı bu tutumu Osman Paşanın Skobelev gibi bütün ayrıntılarıyla anlatılmasına engel olmuştu. ...Kısa boylu, ağır başlı, az fakat öz konuşan ve sözünü sakınmayan Osman Paşa, Rusların harekât planını altüst edecekti. .
. Forbes: «Gerçek şu ki» diyordu; «Türk askeri, her bakımdan Ruslardan çok daha üstün. Görmüş olduğum bunca savaştan sonra bu fikir bende iyice yerleşti.» .
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
. Müslümanlarca şehit olmak cennete giden yol sayıldığından, «düşman gâvuru» nu öldürmek arzusu Türk askerini coşturmaya kâfi gelirdi. Silahı, mermisi suyu ve katığı ile siperine yerleşmiş Türk savaşçısı yenilmez bir kuvvetti ve iyi komuta altında çarpışan Türkün cesaretine sınır yoktu. .
. Böylece Osmanlı İmparatorluğunu ‘Avrupa’nın Hasta Adamı’ ilân eden Ruslar, tek vâris olabilmek üzere harekete geçtiler. Çar'ın, Balkan illerinin bağımsızlığını istemesine, Abdülhamit; devletler arasındaki kuvvet dengesi ve İngiltere’nin Ruslara hiçbir zaman İstanbul’a kadar sokulma izni vermeyeceği kanısına güvenerek, inatla karşı koydu. Nisan ayında Çar, Osmanlı İmparatorluğuna karşı ‘Kutsal Savaş’ ilân etti ve Rus orduları onuncu defa olarak İstanbul’a doğru yola çıktılar. .
. İstanbul, İmparatorluğun dört bir yanından gelip Balkan cephesine koşan askerler ve gönüllülerle dolmuştu. ...Silâhla beraber büyümüş, yokluğa ve güçlüğe alışkın bu cesur köylüler, Plevne’de dünyanın en mükemmel savaşçıları olduklarını ispatladılar. .
Sayfa 119Kitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ağustos 2018 "okuma odülümü" TUNA NEHRI AKMAM DIYOR'a verdim Adını yazarken bile türküsünün kulağımda keyifle yankılandığını da itiraf ediyorum :) Plevne savunmasının karşı tarafı Ruslar olmasaydı okuma listemde olurmuydu ? Sanmıyorum... Böylece bu güzel anlatımlı tarih hikayesini ıskalardım ve böyle bir kitabı okumuş olmaktan mahrum
Tuna Nehri Akmam Diyor
Tuna Nehri Akmam DiyorRupert Furneaux · İş Bankası Kültür Yayınları · 201456 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tuna Nehri Akmam Diyor... Adıyla müstesna bu eseri büyük bir dikkat ve heyecan ile okudum. İngiliz gazeteciler ve birkaç doktorun üzerinden anlatılan esere askeri-politik tarih kadar betimlemeler ve diğer edebi unsurlar çok iyi yedirilmiş. Bu konuda çok başarılı olduğunu ve bir roman havasında okunabileceğini belirtmeliyim. Başta General Skobelov olmak üzere birçok tarihi portreyi bizlere sunduğu için de yazara ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum. Kitabın en vurucu kısmı, betimlemelerin doruğa ulaştığı kısım kitabın son sayfalarına tekabül eden savaşın bitiminden sonra esirlerin ve yaralıların başına gelenlerdi. Bu sayfaları dişlerimi sıkarak okumadım desem yalan olur. Kol, bacak gibi uzuvları olmadığı için Plevne'deki Bulgarlar'a emanet edilen ve onlara dokunulmaması için İncel'e el bastırılan Bulgarlar'ın Ruslar'ın şehri girişi sonrası bu acizlerin kafalarını kesmeleri de unutulmamalı... Hûlasa, herkesin okumasını tavsiye ettiğim müthiş bir eser.
Tuna Nehri Akmam Diyor
Tuna Nehri Akmam DiyorRupert Furneaux · İş Bankası Kültür Yayınları · 201456 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşları’nda en sert hadiseler kuşkusuz Plevne’de yaşandı. 145 boyunca Gazi Osman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, destansı bir direnişle Ruslara karşı koydu. Öyle ki Osman Paşa’nın ve ordunun teslimi süngülerle değil, uzun süren Plevne kuşatmasıyla ortaya çıkan açlığın ve ölümün sonucuydu. Plevne’de yaşananlar savaşın başlangıcından bitimine kadar bütün Avrupa kamuoyunu meşgul etmişti. Gerek Rus gerekse de Osmanlı ordusunda bulunan İngiliz ve Amerikalı gazetecilerin an an neler yaşandığını yazmaları Avrupa kamuoyunu oldukça heyecanlandırmıştı. Dünyada ilk kez sıradan insanlar günü gününe savaşı takip etme imkanı buldular. Öyle ki bu durum kitabın orijinal isminde de göze çarpmaktadır. “The Breakfast War”, Plevne’de destansı olaylar yaşanırken Avrupalıların kahvaltı masasında savaşı gün gün takip ettiğini gösteren bir kitap. Gazi Osman Paşa’nın bu büyük direnişi Batı dünyasında ve Rusya’da saygı uyandırmış, savaştan sonra birçok esere, tiyatroya, müziğe bu direnişin destanı yansımıştır. Kitap, İngiliz ve Amerikan gazetecilerin Plevne’de yaşadıkları , Gazi Osman Paşa ve Rus komutanı Skobelev’in stratejileri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bütün bunların yanında yaşanan göçler, katliamlar hakkında da bilgiler yer almaktadır. Savaştaki katliamın boyutu o kadar korkutucu ki, Bulgar ve Kazakların yaptığı vahşet sonucu attığı iki bin çocuğun cesediyle Meriç Nehri’nin yatağının değişmesi bunun en çarpıcı örneğidir.
Tuna Nehri Akmam Diyor
Tuna Nehri Akmam DiyorRupert Furneaux · İş Bankası Kültür Yayınları · 201456 okunma