Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Saygı Öztürk

Saygı ÖztürkMenzil yazarı
Yazar
7.8/10
463 Kişi
1.801
Okunma
76
Beğeni
6,2bin
Görüntülenme

Saygı Öztürk Gönderileri

Saygı Öztürk kitaplarını, Saygı Öztürk sözleri ve alıntılarını, Saygı Öztürk yazarlarını, Saygı Öztürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Siyasetle işimiz yok" diyenler, köküne kadar pislik içinde
MHP'li bakan Osman Durmuş'un döneminde atanan genel müdürlerden İsmail Toprak, Tahsin Ecer, Sefer Aycan ile Teftiş Kurulu Başkanı Yaşar Seyfi'yi makama çağıran bakan (Sağlık Bakanı Recep Akdağ) kendilerinden dilekçe vererek bakanlık müşavirliğine atanmayı istemelerini, yoksa haklarında soruşturma açılacağını ve dönüşü olmayan cezalar alacaklarını söyledi. Bu, "istifa etmezseniz, sizin için iyi olmaz" anlamına geliyordu. Bu dört isim, genel müdür olarak girdikleri bakan makam odasından, 10 dakika sonra müşavir olarak çıktılar.
Sayfa 190Kitabı okudu
Türkiye, İran olur mu?
Laiklik konusuna sizin bakışınız nasıl? Zaten Türkiye'nin her şeyi otururmuş. Bir gün emekli Orgeneral Turgut Sunalp'in evindeydik. 10-15 generalin hepsi oradaydı. 7. Kolordu, 6. Kolordu komutanları da vardı. Tabii ben de içeriye girdim. Sunalp, "Nakşibendi tarikatından Feyzeddin geldi" dedi. Çok konuştuk onlarla. Dedim ki: "Bakın beyler, Türkiye hiçbir zaman İran olamaz. Korkmayın. Türkiye'ye şeriat de gelmez. Kesinlikle Erbakan'la şeriat gelmez. İran'da bugün bakıyorsun, ilkokuldan tutun üniversiteye kadar şeriat okutuyorlar. 81 ilin valisi nereden şeriatı bilecek? Valilerimiz, oradan mı mezun? Bine yakın kaymakamımız, yirmi bine yakın savcı ve hâkim şeriatı nereden bilecek? Hiç korkmayın, bunu da kendi kafanızdan çıkarın. Çünkü bünyeniz yok, altyapınız da yok. Şeriat kiminle gelecek?" Ben konuştukça o komutanlar çok rahatladı, gerçek budur yani.
Sayfa 49 - Feyzeddin ErolKitabı okudu
Reklam
Adıyaman ve Kâhtalılar, Menzilcileri sevmiyor
... Melleler, bin kadro verdi. Menzil bunlardan altı-yedisini köye imam yaptı, bu imamlar Menzil'de oturuyor. Vatandaş bu durumu hiç hoş karşılamıyor. Terör yeri olmamasına rağmen, 18 korucu var. Devlet onların maaşını ödüyor. Yıllarca kaçak elektrik kullanıldı. Bunlar yörede bilindiği için Menzilciler sevilmez.
Sayfa 185Kitabı okudu
EMSEY Hastanesi'nin açılımı
EMSEY Hastanesi'nde, yani "Emret Seydam" da mı? Hastanenin adını "Emret Seydam" diye uydurdular. Halbuki bilseler EMSEY'in, kardeşlerin baş harflari olduğunu. İşte böyle uyduruyorlar.
Sayfa 160Kitabı okudu
Okuma-üfleme oluyor mu? Yok öyle şeyler. Üfleme, suya, şekere okuma tarihte kalmış şeyler bunlar. Ne diyoruz: Abdest al, namaz kıl, kötü insanlarla gezme.
Sayfa 159Kitabı okudu
Rabbenâ, hep bana!
Din ve ticaretin birlikte olmasının yadırganması normal değil mi? "Ticaret yapanın ne özelliği var? Sen üç, ben dört ayaklı mıyım? İkimiz de iki ayaklıyız yani. Artımız eksimiz yok. Aynı nefsi ben de, sen de taşıyoruz. Güzel evim, araban, korumalarım olsun istiyorsun günün şartlarında. Eee ben de istiyorum. Müslüman bir şey isteyemez mi? Dinimi de yaşarım, düzenimi de yaşarım, kimse bir şey diyemez ve bunlar başkalarını ilgilendirmez." Kişisel yorumum: Devletin etki-yetki sınırı, laiklik vs. konularında ne güzel konuşuyorsun, ben de katılıyorum. Sonra herkese mütevazı olmayı aşılıyorsunuz her yerde, 6 kişi bir tencere uyduruk çorbaya kaşık çalıyor misafirhanenizde, zorla-zorbalıkla 1.500 DÖNÜM! araziyi bir başka aileden satın almak için nice baskılar yapıyorsunuz, sonra "bana karışamazsın". Ne âlâ memleket.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Buhara Köyü'nden sonra Menzil Köyü kolundan devam eden araştırma.
Laiklik konusunda görüşünüz nedir? Türkiye keşke laik olsa. Ama valahi laiklik yok, laiklikle alakası yok. Hatta laikliğin "l"si bile yok. Türkiye'ye laiklik hiçbir zaman gelmemiştir. Ben Fransa'da laikliği gördüm. Diyanete karışmıyor, dine karışmıyor. "Ben papazın maaşını vermem" diyor. Burada imam hatip var mı? Var. Diyanet var mı? Var. Benim burada devletimin elemanı var mı? Var. Laiklik bu mu? Hani din ile devlet ayrı? Hiç de ayrı değil. Devlet dinin amiri olmuş." -Şeyh Seyda Saki
Sayfa 145Kitabı okudu
Salla başını, al maaşını (Kişisel yorumum)
Menzil'de yetişip de köylere imam olarak atananların durumunu araştırdığımda da yine ilginç bilgiler ortaya çıktı. İmamlar, atandıkları köyde değil, Menzil'de kalıyorlar. Sadece cuma günleri köyle gidiyorlar. Güneydoğu'da kimsenin yaşamadığı bazı köyler var. Ama o köyün de imamı bulunuyor. Kimsenin yaşamadığı köylere atanan imamlar, orada oturmamasına rağmen sanki o köyde oturuyor, orada görev yapıyormuş gibi maaş alıyor. Bu da bölgenin ayrı bir ilginçliğiydi.
Sufilerin sigarayı çok iççmelerinin nedeni de önceki tarikat şeyhi Abdulhakim el Hüseyni'nin bu merete tiryakiliği imiş. Anlayacağınız, ölmüş şeyhlerini sigara dumanında aramak ya da efsanevi liderlerinin sünnetine uymak gibi bir şeymiş sigara içmek.
Gavs nedir (?)
Gavs nedir diye araştırdığımda karşıma önce Kutup denilen bir tanrısal makam çıkmıştı. Kutup yüceliğindeki kişilerin Hz. Muhammed'in yeryüzündeki manevi vekilleri anlamına geldiğini, onun da ilerisinde daha yüce sıfatı olarak Gavslık payesinin bulunduğunu, Gavsların öldükten sonra bile evrenin işleyişine müdahale edebilen niteliklere sahip olduklarını öğrenmiştim.
Reklam
İslam, kolaylık dinidir.
Zamanın birinde biri bir köye imam olur. Bakıyor ki hiç kimse namaza gelmiyor. Vatandaşa niçin namaza gelmediklerini soruyor. Bazıları, "Hocam biz rençberiz (çiftçi). Camiye gelince ayakkabılarını çıkaracaksın, namaz kılacaksın, yine ayakkabılarını giyeceksin. Oysa bizim o kadar zamanımız yok" diyor. Hoca, "Yav kardeşim kim diyor size ayakkabılarınızı çıkarın? Ayakkabılarınızı çıkarmanızı isteyen hoca bilmiyordur. Ben size fetva veriyorum, ayakkabıyla namaz kılabilirsiniz" diyor. Ayakkabıyla namaz kıldıracağını söyleyen hocanın, birkaç gün sonra tayini çıkıyor ve köyden ayrılıyor. Köye yeni bir imam geliyor. Bakıyor ki herkes ayakkabıyla camiye girip namaz kılıyor. Kendi kendine, "Bu nasıl bir din, böyle şey olur mu?" diyor. Cemaatin karşısına geçip yapılanın doğru olmadığını anlatıyor. Cemaatin ileri gelenleri, giden imamın ayakkabııyla camiye girilip namaz kılınabileceğine dair fetva verdiğini söylüyorlar. Hoca, müftülüğün aylık toplantısında o hocayı göreceğini ve fetvayı soracağını belirtiyor. İki hoca, müftülük toplantısında bir araya gelince aralarında şu konuşma geçiyor: - Ben yeni gelen imamım. Yahu sen nasıl ayakkabıyla camiye girilir diye fetva verirsin? - Bak azizim, ben o köye geldiğimde hiçbiri Allah'a secde getirmiyordu. Ben ayakkabıyla onları namaza başlattım, sen de görev olarak ayakkabılarını çıkarttır.
Fethullahçılar, Menzilcilerden söz ederken "Çorbacılar", Menzilciler de Fethullahçılar için "Pilavcılar" diyor.
Şimdi bir Menzil köyü, bir de sizin (Feyzettin Erol) bulunduğunuz Buhara köyü var. İki menzilci grubun biribirinden ne farkı var? "Benim farkım tasavvuftur, onlarınki cemaattir. Cemaat nedir, tasavvuf nedir? Tasavvuf kalple ilgilidir. Milletin cebine, malına gözünü dikmiyor. Milletin kalbiyle meşgul, ibadetiyle. Cemaat olduğu zaman illaki vakfı olacak. Paraya dayalıdır cemaat. Yani bunu ayırmak lazım. İkisini ayırmak lazım.
272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Menzil Hakkında
Menzilin iç yapısı ve tarihi konusunda bilgi sahibi olmak için birinci ağızdan bilgilerin bulunduğu bir kitap. Her ne kadar etkinlikleri hakkında fazla bilgi bulundurmasa da geçmişten bu yana nasıl bir yol çizdikleri konusunda genel bir bilgi veriyor. Meraklısı için tavsiye edilir.
Menzil
MenzilSaygı Öztürk · Doğan Kitap Yayınları · 2019431 okunma
1.037 öğeden 976 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.