En Eski Sema Kaygusuz Gönderileri
En Eski Sema Kaygusuz kitaplarını, en eski Sema Kaygusuz sözleri ve alıntılarını, en eski Sema Kaygusuz yazarlarını, en eski Sema Kaygusuz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Giden herkes, bütün bu gitmelerin kendileri için hazırlanan özel bir düzenek olduğu yanılsamasıyla ezdiği kaldırıma, yaslandığı binaya birdenbire yabancılaşır...Onlar, bavullarıyla kaynaşıp oradan oraya taşınan, içi yığma umut dolu bir yük olurlar yalnızca."
Sayfa 20
"Herkesin kabuğu kendine göre; ya tasarlandığı kadar ince ya da elde olmadan fazla kalın. Benimse biçimli bir taştan farkım yoktu. Ne tür bir gelenekse bu ya da nasıl bir öğretiyse, canımı cansız bir dokuyla örüp korumuştum. İçeride uyanık durup dışarıdan uykulu görünmenin ne güç olduğunu anlatamam!"
Sayfa 50
"Bir varlık heyecanıydı acı, bir oluş serüveni, olmama direnişiydi."
Sayfa 51
''Yanlış anlamışsın sen garibanlığı. Gariban insan başkasının kâbusunu görebilen insandır. Sen benim kâbusumu gördün mü hiç? Bendeki piçi gördün mü, tecavüzü, katliamı, kayıpları gördün mü? Benim tarihimde , dışlanma var, linç var, hakaret var. Babamın ezikliği, annemin dünya tiksintisi var. Hayvanın azabı var, insanlığın felaketi var.''
Seni doğurdular, beni dünyaya tükürdüler. Her boka kafan basıyor madem bu kadar büyük farkı niye görmedin?
Sıradan bir olumsuzluğu büyük acılardan kalan deyişlerle anlatırsan asıl keder görünmez hale gelir.
"O zaman çaresizlik diye bir şeyin olmadığını, çaresizliği bizim uydurduğumuzu, bizim birbirimize ettiklerimiz yüzünden doğan bir şey olduğunu anlıyorsun." derken de artık İsmail'le değil kendiyle konuşuyordu. "Ama çırpınan balık çareyi düşünmüyor, soluk aldığı denizi arıyor. Kendini değiştirmeye çalışmıyor. Acayip bir şey, anlatması çok zor. Ne kadar zavallı olduğumuzu düşündüm o zaman. Hele balıklarla karşılaştırırsan daha zavallı. En küçük bir zorlukta mucize bekliyoruz. Bir mucize için göğe yalvardığım günler oldu benim. Aniden buharlaşıp başka bir zamana sıçramak istediğim anlar oldu. Oysa balık oltaya takılınca deniziyle birlikte geliyor. Başka bir evrene yeltenmiyor. Mucizeyi değil denizini arıyor," derken ansızın sustu.
Sayfa 33Kitabı okudu
"O zaman çaresizlik diye bir şeyin olmadığını,çaresizliği bizim uydurduğumuzu,bizim birbirimize ettiklerimiz yüzünden doğan bir şey olduğunu anlıyorsun." derken de artık İsmail'le değil kendiyle konuşuyordu."Ama çırpınan balık çareyi düşünmüyor,soluk aldığı denizi arıyor.Kendini değiştirmeye çalışmıyor.Acayip bir şey,anlatması çok zor.Ne kadar zavallı olduğumuzu düşündüm o zaman.Hele balıklarla karşılaştırırsan daha zavallı.En küçük bir zorlukda mucize bekliyoruz.Bir mucize için göğe yalvardığım günler oldu benim.Aniden buharlaşıp başka bir zamana sıçramak istediğim anlar oldu.Oysa balık oltaya takılınca deniziyle birlikte geliyor.Başka bir evrene yeltenmiyor.Mucizeyi değil denizini arıyor," derken ansızın sustu.
Sayfa 33Kitabı okudu