En Eski Sema Soygeniş Sözleri ve Alıntıları
En Eski Sema Soygeniş sözleri ve alıntılarını, en eski Sema Soygeniş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alberti Rönesans dönemi güzelliğini,"bir bütün içindeki bölümlerin hiçbir ekleme veya çıkarma yapılamayacak kadar mantıklı,uyumlu bütünlüğü"olarak tanımlar.
Mimarlık çok farklı konularda bilgilenmeyi, bunun yanı sıra yaratıcı olmayı gerektiren bir disiplin. Mimar, birey olarak insan tanımalı, anlamalı, toplumun sorunlarını, gereksinimlerini hissedebilmek, toplumsal dinamikleri, teknolojik yenilikleri yakında izleyebilmeli ve bu bağlamda ürünler verebilmelidir. Mimarın bu anlamda çok iyi bir eleştirmen olması da olmalıdır. Yaratıcılık kişiye özeldir, özneldir. Mimarın içinde barındırması gerekli bu karşıtlık , belki bir mimarlığın canlı, dinamik yapısını oluşturabilmektir.
Bireylerin içinde yaşadığı çevreleri algılıyabilmeleri, anlayabilmeleri de benzer bir süreç gerektirmektedir. Yaşadıkları çevreyi okuyabilmeli, sorgulayabilmeli, onunla ilgili sorumluluk duymalı ve öneri geliştirmeli.
Teknolojik gelişim, globalleşme, hızlı tüketim, insan yaşantısına bazı kolaylıklar getirdi, bunun yanında etkisini, fiziksel çevrede çok hızlı bir şekilde gösterdi. Bunun sonucunda fiziksel çevredeki değişimle yerel özelikler hızla yok olurken, doğanın da tehdit altında olduğu gözlenmektedir.
İnsan doğada ne kadar kopabilir??
Mimarlık yaşayan bir or ganizma gibi gelişen, durağanlaşan, ömrünü tamamlayan veya yenilenen bir özellik taşımaktadır.Mimarlıkla ilgili her mimarin kendi deneyimleri doğrultusunda zamanla edinebileceği değişken tanımlar olabilir. Bu devamli araştiran, sorgulayan, düşünen bir mimar kim liği ile gerçekleşebilir.
Steven Holl "mimarlığın deneysel olması gerektiğini, yeni düşün ce ve hayallere açık olması gerektiğini söylemektedir. Bu tanim mimarlığın daha önce bah sedilen dinamik yapısını vurgulamakta ve ileriye dönük olma niteliğini güçlendirmektedir. Değişen yaşam biçimleri, bilim ve teknolojideki gelişim mimarlığı da farklı boyutlara taşı miştir. Holl'a göre, taşımalıdır da. Burada mimara düşen görev geçmişin, alışılagelmişin tekrarı yerine, yeniliklere açık ve deneysel olmaktır. Yeni düşünceler ve hayallerle ileriye dönük ürünler üretmek mümkündür.
Amerika'nin 20. yüzyılın başlarında yetiştirdiği mimar Frank Lloyd Wright, mimari tanimlar ken, "büyük mimarların aynı zamanda büyük birer şair ve zamanlarının iyi birer yorumcusu olmaları gerekir" ifadesini kullanır. Bu tanim mimarlığın, içinde bulunulan zaman ile ilişk sini açıklarken, "mimarlığın şiirselliğini" de hatırlatmaktadır. Wright, mimarin toplumun ru hunu bir şair inceliği ile yakalamış ve yorumlamış olmasını önemsemektedir.
Hiç kimse sınırlayıcı olmayan bir çizgi çizemez; her çizgi tekilliği çoğulluğa ayırır. Her tamamlanmış çizgi, şekli ne olursa olsun; ister düzgün bir daire veya düzensiz bir şekil, iç ve dış, yakın ve uzak, şekil ve zemin ikilemini ifade eder.
M.C. Escher