2012 Orhan Kemal Öykü Ödülü sahibi Suzan Bilgen Özgün 'ün "Maviydi Beklenen" isimli kitabında birbirinden bağımsız on öykü bulunmakta. Sade bir anlatım, samimi bir kurgu var öykülerde. Bireysel ve toplumsal sorunların göze sokmadan harmanlanışını, hattâ gülümsetebilen cümleler ile aktarılışını ben çokça sevdim. Kurumsal Kahvaltı ve Deniz Sesi öykülerini mutlaka okumalısınız.
"O gece çok karanlıktı. Çok soğuktu. Ama gördüm olanları. Duydum, hissettim, sesi, kokuyu, acıyı. Önce uzaktan, sonra yakından. Çığlıklar, haykırmalar, tehditler giderek çoğaldı, kulaklarım zonkladı, gözlerim yandı. Beni fark ettiklerinde, ellerini yavaşça dudaklarına götürüp sessizce sus işareti yaptılar. Bakışları korkunçtu, ürktüm..."
Özgün, Maviydi Beklenen’de geçmişle hesaplaşanların, derinlerde boğulurken gökyüzü umuduyla yüzeye çıkmaya çalışanların ve her şeye rağmen maviye inancını yitirmeyenlerin öykülerini dingin bir ustalıkla, usul usul anlatıyor.
Öykü Kalbi ; kalbimi bıraktığım öykülerden biri.
Ve Maske ; Yiğit'in anlatacak ne çok hikâyesi vardır kimbilir daha, en sevdiğim karakterdi
Eylül Güneşi ; hem konusu, hem de kurgusu ile harikaydı.
"Yine Eylül gibiydin, ılık ve serin, güneşli ve yağmurlu, biraz hüzünlü ama umudunu yitirmemiş."
Söyleyemediğimiz cümlelerimizin girdabında savrulurken duygularımız, yüreğimizin en kuytu köşelerinde sakladıklarımız günyüzüne çıkmak ister... Bazen hiç tanımadığınız bir kalem satırlara döker onları...