undefined Tahsin Ünal Sözleri ve Alıntıları
undefined Tahsin Ünal sözleri ve alıntılarını, undefined Tahsin Ünal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuğun cahil kalışının günahı babanındır. Cahil, geri, iptidai ve fakir kalmış milletlerin günahı da münevverlerin ve iktidarlarındır.
Sayfa 15Kitabı okudu
Ecdadına hürmeti olmayana kim hürmet eder? Ecdadına hürmet duymayanın kime hürmeti olur? Ecdadına hor nazarla bakan insan, en azından bu milletten ve kökünden kopmuş insandır
Biz Darwin'in nazariyesini kabul edenlerden değiliz. İnsanın maymundan geldiğini kabul etmediğimiz gibi Türkler'in de kurt neslinden geldiğini kabul etmiyoruz. Kurdu sadece bir ideoloji kavramı olarak kabul ediyoruz. İnanıyoruz ki ister bitkiler âleminde olsun, ister hayvanlar aleminde olsun, herşey kendi cinsinden bir tohumdan yaratılmıştır. Allah, ademi (insanı ve insanoğullarını) kendi üreme ve yaşama şartları içinde yarattığı gibi bütün bitkiler ve hayvanları da, öylece kendi üreme ve yaşama şartları içinde ve kendisine has bir şekilde yaratmıştır. Bunun gibi, Türk neslinin ilk atası da kurt değil, insandır. Fakat Türkler bu insana kurtluk izafe etmişlerdir. Bu bir teşbihtir. Basit ifadesi ile "aslan gibi adam" derken ne demek istiyorsak "kurt gibi devlet adamı" veya "kurt gibi adam" derken de o anlatılıyor.
Aksine pasifize etmiştir.Dinler yokedilmelidir
İslam dini, Türk milliyetçiliğinin, denilebilir ki en büyük yaratıcısı olmuştur.
Saka İmparatorluğu'nun yerine M.Ö. 625-220 döneminde İskit İmparatorluğu geçmiştir. Bundan sonra da M.Ö. 220-M.S. 216 döneminde Hun İmparatorluğu'nun kurulduğu malûmdur.
Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar müslüman olduğumuzu her zaman söyleyip duruyoruz
Bir vaktiyle Türk anaları Bozkurt doğururlardı
Türkler, müslümanlığı kabul ederek, bugüne kadar devam etmiş, başkalarını temin etmiş ve korumuşlar, Türklüklerini muhafaza etmişlerdir.
Millet olarak, islâmiyetten önceki tarihimizi red ve inkâr etmiyorsak, islâmiyetten önceki değerleri ve tarihî kıymet hükümlerini de red ve inkar edemeyiz. Hatta bunların kabul edilerek yaşatılmasında tarihî zaruretler vardır. Aksi halde tarihimizden kopmuş oluruz. Tarihinden kopan milletler kökleri sökülmüş çınarlar gibi kurumaya mahkûmdur.