04.12.1903 tarihinde New York'ta doğdu. Columbia Üniversitesi'nde gazetecilik okumaya başladı, ancak eğitimini 4 sömestrden sonra bıraktı.
Yazarlığa başlayan Woolrich, Raymond Chandler ve James M. Cain ile birlikte “kara roman” türünün yaratıcıları arasında yer aldı. Bazı kitaplarının filme çekilmesinden sonra Hollywood'a taşındı. Bu filmlerden Alfred Hitchcock’un yönetmenliğinde, başrollerini James Stewart ve Grace Kelly’nin paylaştıkları Rear Window (Arka Pencere) büyük başarı kazandı. Bir yapımcının kızı ile yaptığı evlilikten sonra adı bazı eşcinsel ilişkilerde geçince daha sonra New York'a, annesinin yanına döndü.
Annesinin ölümü ve ününün azalması yazarı derinden etkiledi. Alkole düşkünlüğü ve bir bacağını kaybetmesi durumunu daha da kötüleştirdi. Yaşamının sonlarında yazmayı bıraktı ve değişik otellerde yaşamaya başladı. 1968 yılında öldüğünde ancak 40 kilo geliyordu. Mirasında yazar olmak isteyen gençler için Columbia Üniversite’ne annesinin adını taşıyan 1 milyon dolarlık bir burs bıraktı.
ESERLERİ
Cornell Woolrich adı altında
1926 Cover Charge
1927 Children of the Ritz
1929 Times Square
1930 Young Man's Heart (otobiyografik)
1931 The Time of Her Life
1932 Manhattan Love Song
1940 The Bride Wore Black (aka Beware the Lady)
1941 The Black Curtain
1942 The Black Alibi
1943 The Black Angel (Ortadaki Adam)
1944 The Black Path of Fear
1947 Waltz into Darkness (Sonsuz Vals)
1948 Rendevouz in Black
1950 Savage Bride
1951 Marihuana
1951 You'll Never See Me Again
1958 Hotel Room
1959 Death is my Dancing Partner
1960 The Doom Stone
1987 Into the Night (daha sonra Lawrence Block tarafından tamamlandı)
Cornell Woolrich adı altında Yayınlanan Öyküler
1942 It Had to Be Murder
1944 The Black Path of Fear
1944 Rear Window
The Book that Squealed
1947 Cocaine (film: Fall Guy)
1947 The Boy Cried Murder
He Looked Like Murder
William Irish adı altında
1942 Phantom Lady (Turuncu Şapkalı Kadın)
1942 It Had to Be Murder (1944 yılında Rear Window olarak kendi ismi altında yayınlandı)
1944 Deadline at Dawn (Bire On Vardı)
1948 I Married a Dead Man (Bir Ölü ile Evlendim)
1951 Stranglers Serenade
George Hopley adı altında
1945 Night has a Thousand Eyes (Gecenin Gözleri Vardır)
1950 Fright
Harbe gidecekleri zaman kızıl derililer yüzlerine ve göğüslerine bir takım resimler yaparlardı. Bazı kadınlar da enayi avına çıktıkları zaman hususi bir şekilde boyanırlar.
4 ölü kadın ve 4 ölü erkek bir romanın konusu olunca akla ‘Neden’ öldüler sorusu geliyor ve kitabın adı ‘Niçin?’ konuluyor. Bunun akabinde olaylar çok hızlı gelişiyor ve güzel hanımefendi Cornell Woolrich’in macera ve aksiyon dolu, güzide bir romanını okuma fırsatı kazanıyoruz.
Ayrıca kitapta hem Watson hem de Holmes karakterlerine yer verilmesi, o dönemin en popüler roman serisi olan Sherlock Holmes’in yazarımızı da etkilediğini bizlere göstermesi bakımından ilginç. Keyifli okumalar, mutlu sabahlar dilerim efendim..
1964 yılında da olsa The Black Angel adının nasıl olup da Ortadaki Adam diye çevrildiğini merak ettim. İçimden acaba dedim, çevirisi de Ahmet Mithat’ın çevirileri gibi olayın akışına ve finaline göre gelişme kısmı kurgulanmış çevirilerinden mi yoksa metnin orijinaline bağlı kalınarak yapılmış bir çeviri mi diye çok merak ettim doğrusu. 5 Şubat 2017 sonrası yazarın başka bir kitabıyla 3.5 yıl aradan sonra birlikteyiz.
Kitap, beklenenin aksine oldukça zayıf kalıyordu. Tabi artık etle tanışmış bir canlıyı otla beslemeye devam edemezsiniz, benimki de o çeşit bir durum işte. Kurgular artık zayıf kalıyor çünkü polisiye roman kurgularında çok daha iyilerini okuduğum için, okuduklarım ne kadar güzel olsa da istediğim tadı alamıyorum ve zayıf geliyor. Gene de fena değil be, yaşı Valide Sultan’dan büyük bir kitap okuyoruz şurada sonuçta.
Bayramın ilk gününü güzel geçirdiğinizi temenni ediyorum. Diğer günleriniz de bugünü aratmayacak kadar güzel geçsin. Böylelikle bu ayı da 34 kitapla tamamlamış olduk. Cümleten keyifli okumalar, mutlu akşamlar dilerim. Esen kalın efendim..
Amerikalı polisiye yazarı William Irish'den okuduğum ilk kitap ilginç hikayesi ve ismiyle Bir'e On Vardı oldu. Orijinal ismi daha farklı aslında ancak hikayeye uyduğunu söyleyebilirim, çünkü birkaç saatlik hadiseleri anlatırken sürekli bir saate bakma durumu mevcut. Annesi öldükten sonra kendini kaybeden ve alkole yenilen yazarın yazdıkları pek