Tanımı
İnsan doğası gereği etkilenme özelliğine sahiptir. Ancak bu hususta insanlar birbirlerinden farklıdırlar. Bazı insan- lar karşılaştıkları iç ve dış hadiselerden olumlu etkilenir, onlardan İslam'ın tavsiye ettiği, teşvikte bulunduğu ahlaki güzellikler edinirler bazıları da bu hadiselerden, gelişmelerden olumsuz etkilenir, İslam'ın
Çözümü
1-Kur'an okumaya devam etmek. Çünkü Allah'ın kitabını okumak insanı daima uhrevi hakikatlerle, insan nefsinin hakikati ile, geçmişte kalan ümmetlerin kıssaları ile, işledikleri ibadetler ve günahlar ile, Allah'ın onlara verdiği ceza veya ödül ile bağlantı halinde olmasını sağlar. Böylece kalp daima imani ve ahlaki besin kaynaklarıyla alış veriş içinde olur.
2-Cemaatle ve mescitte namaz kılmak. Bu kalbi öyle güçlendirir ki ancak cemaatle namaz kılmaya düşkün olanlar bunun farkındadırlar. Öte yandan mescitte kılınan namaz evde kılınan namazdan yirmi küsur derece daha üstün olmasının yanında, mescitte namaz öncesinde veya sonra- sında beklemenin de insan kalbi üzerinde büyük etki bırakır.
3-Mescide erken gitmeyi alışkanlık haline getirmek. Çünkü böyle yapmakla Kur'an okumaya veya tesbihat çekmek ya da hıfzı yenilemek yahut İslami bir kitap okumak yahut da nefisle baş başa kalıp onu arındırmak için büyük bir fırsat elde edilmiş olur.
4-Boş işlerle uğraşmayı, tartışmayı ve münakaşa etmeyi terk etmek. Kur'an-ı Kerim'de bu işlerden uzak durmanın cennet ehlinin özellikleri olduğu belirtilmektedir: " Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler."
Sebepleri
1-Kur'an okumayı terk etmek veya azaltmak.
2-Kur'an'ın içerdiği hükümlerle amel etmeyi terk etmek.
3-Farzları azaltıp ruhsatlar alanını ala bildiğine geniş tutan ruhsatçı bir tutum içinde olmak.
Tanımı
Söz ve fiil olarak ahiretle irtibatlı şeylere karşı etkilenme ve duyarlılık zayıflığı.Göstergeleri
1-İbadetlerde, özellikle namazda huşu azlığı.
2-Katı kalplilik.
3-Kur'an veya vaaz dinlerken etkilenme ve olumlu tepki verme zayıflığı.
4-Ahireti hatırlatan ilim halkalarına katılma eğilimin azlığı.
5-Göz nurunun azalması.
6-Namaz veya Kur'an okumak gibi bir ibadeti kaçırmaktan dolayı vicdan azabı çekmemek.
7-Allah'ın kutsal evini ziyaret etmeyi özlememek.
8-Kur'an okumaya ve kabir ziyaretine ara vermek.
9-Mubahlarda hatta bazı şüpheli şeylerde en geniş anla- mıyla ruhsatçı olmak.
10-Namazın ve hutbenin hızlı bir şekilde kılınıp okunduğu mescitleri aramak.
Cemaatleşmenin hor görüldüğü, ferdiyetçiliğin övüldüğü, her insan tekinin kendi başına her şeyi haledebilecek diye bir anlayışın revaçta olduğu bu zaman diliminde, müslüman davetçi, yeni bir hamleyle çağa damgasını vurabilmelidir.
Dediler ki ; Mutluluk , tembellik ve uyuşukluktur.
Muhacir ve kaçak değil , Aile arasında yaşamaktır.
Çaba ve gayret sarf etmeden sana gelen lokmadadir.
Bir kafileye takılıp , kızını diri diri gömenin bile olsa , peşinde yürümektir.
İtiraz edip , cevap vermeden söylenileni ,söylemektedir.
Sürüyle beraber yürüyüp gitmek , güdümektedir .
Her hükümdara , yaşasın şanlı ahdiniz diye bağırmaktadir.
İstediğin gibi değil , istenileni yaşamaktadir.
Dedim ki ; Hayat tembellik ve uyuşukluk değil ,harekettir.
Donukluk ve katılaşma değil , etkileşim ve gelişmedir .
Oturmaya alışan cihad edebilir mi ? Hayat cihaddir.
Çalışmadan kazanılmaz ; Hayat kazanmayı hissetmektir .
Yatmakla lezzet alınmaz ; Hayat , zorlukların lezzetini almaktır.
Hayat ; cennet havuzlarindan rızkını almaktır.
Hayat ; Mücadele ve yigitlikle kendi yolunu çizmendir .
Hayat ; bütün inatçı zalimlere ağzının dolusuyla " Hayır ! " Diyebilmendir.
İşte , Adem (as) ve diğer atalarımızdan beri hayat ve hayatın şânı budur .
Eğer hareketsizlik ve tembelliğe yönelirsen , işte sana kabir ehli..
Bundan sonra da Tembellerin mutlu olabileceğini zannediyor musun ?
" Namaza kalktıklarında tembel olarak kalkarlar. "
Yani onlar , gösteriş için namaz kılarlar , bunu yaparken gayet tembel ve ağırdırlar. namazlarından ne sevap beklerler ne be terk ettiklerinde ceza göreceklerine inanırlar .
Haya ;
Kalp yeniden hayat kazanıp , atışları normal hale dönmeye başlayınca , içinde onu doğru yoldan sapmasini engelleyecek haya oluşmaya başlar .
Haya , kalbi bozan günahlar ve çirkinlikleri karşı bir engeldir . Bu yüzden Nebi (sav) ;
" Haya imandandır " buyurmuştur .
Kalbin canlılığında , kalbi günahlardan ve hatalardan alıkoyar . Haya kelimsesiyle kast edilen de budur .
Hayasız insan , kalbi ölü insandir...
Hırslı kimseyle düşüp kalkmak , kişinin içinde dünya hırsını uyandırır. Zahid -kendini ibadete verip, dünyayı küçümseyen - kimseyle düşüp kalkmak ve onu dost edinmek , kişinin gözünde dünyayı küçültür . Çünkü benzemek ve uymak hatta farkında olmadan uymak ; insanın yaralıdış itibariyle fitratinda mevcuttur .